SON DAKİKA
Hava Durumu

Özel: Engelli maaşını net asgari ücret yapacağız, net asgari ücret

CHP Lideri Özgür Özel partisinin grup toplantısında konuşuyor.

Haber Giriş Tarihi: 03.12.2024 14:04
Haber Güncellenme Tarihi: 03.12.2024 14:06
Kaynak: Bursada Bugün
Özel: Engelli maaşını net asgari ücret yapacağız, net asgari ücret

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulunuyor.

Özel'in açıklamalarından satır başları şöyle;

Bugün Dünya Engelliler Günü. Biraz önce engelli yurttaşlarımızı temsilen üç satranç sporcusunu kürsüde ağırladık. Salonda da çok sayıda engelli yurttaşımız var. "İrade engel tanımaz" temasıyla Görme Engelliler Satranç Turnuvası dün benim yaptığım sembolik açılışla başladı ve gün boyu kıyasıya bir rekabetin sonucunda bu önemli sonuçlar elde edildi.

Tabii ki önemli olan turnuvanın kendisi ve bir iradenin engel tanımıyor olmasıydı. Dün akşam yemekte birlikteydik. Hoş sohbet ettik. Neler yapacağımızı, gelecekte engellilerin sorunlarını nasıl çözeceğimizi konuştuk.

Bugün ellerindeki beyaz bastonlarıyla Anıtkabir'in merdivenlerini çıktılar. Gazi Mustafa Kemal'in önünde hep birlikteydik. Şimdi de burada bizimle birlikteler. Ben kendilerinin bu salonda iken özellikle devletin onlarla ilgili istatistikleri düzgün tutmadığını ya da tutuyorsa da bizlerle paylaşmadığını,çünkü engellilere yapılan yardımları bir lütuf, onlardan oy alma aracı halinde kullandığını üzüntüyle takip ediyoruz.

Bir verdikleri istatistiğe göre 4 milyon 800 82 bin engelli var. TÜİK 5 milyon 841 bin diyor. Ama STK'lar, engellilerin kuruluşları rakamın 10 milyona yakın olduğunu söylüyorlar. Doğru düzgün istatistik tutmayan, şeffafça paylaşmayan, engellinin sayısında engelli dernekleriyle bile uyuşmayan bir anlayış yönetiyor maalesef ülkeyi.

Ve Bakanlığın sayfasına baktığınızda beş çeşit engelli aylığı var. Yaşlı aylığı, engelli yaşlı aylığı, %40-69 arası engelli aylığı, yüzde 70 ve üzeri engelli aylığı, 18 yaş altı engelli aylığı, engelli yakını aylığı ve silikozis aylığı. En düşük engelli aylığı söylemeye utanıyorum, 2.800 TL En fazlası da 5.000 TL 'ye kadar ancak çıkıyor. Biz birazdan da konuşacağız, 12.500'yle 17.000TL'yle sefalet olduğunu anlatırken birileri engellilerin 2.800'yle dezavantajlarını ortadan kaldırdıklarını iddia ediyor.

Ne yanlışlar yaptıklarının üzerinde hep durduk, durmuyoruz. Bundan sonra biz neler yapacağımızı söylüyoruz. Ben dün tüm engellilerimizle konuşurken de ifade ettim, güçlü bir bütçesi olan, icracı bir Engelliler Bakanlığı iktidarımızın ilk gününde hayata geçecek.

Engellilerin bağımsız bireyler olduğu, yardım değil hak talep ettiklerini bilerek tüm adımlarımızı buna göre atacağız.

Engellilerin eğitimden istihdama kadar tüm haklara erişiminde önlerine konan tüm engelleri kaldırmak için onlarla birlikte çalışacağız. Engelli haklarından yararlanmak için Dünya Sağlık Örgütü kriterlerine aykırı olarak en az yüzde 40 vücut fonksiyon kaybına sahip olma koşulunu derhal kaldıracağız.

Engellilerin kamu ücretlerinden ücretsiz ya da indirimli yararlanmalarına dayanan bugünkü sosyal destek sistemi yerine engeli, engelli olmalarından kaynaklı ilave tüm masraflarını karşılamaya yönelik aylık engelli ödeme sistemine geçeceğiz.

Engelli maaşını net asgari ücret yapacağız, net asgari ücret.

Engelli ve yaşlısına bakan, çoğunlukla sosyal güvenceden yoksun kadınlardan oluşan vatandaşlarımıza ödenen evde bakım parasını net asgari ücret düzeyine çıkaracağız. Engelliler Haftası'nda ödenmek üzere her yıl seyyanen net asgari ücreti bu hafta, Engelliler Haftası'nda tüm engellilere yılda bir kez vermekten geri durmayacağız.

Özel eğitim merkezlerinde öğrenci başına dörtte bir asgari ücret ödeniyor. Bu yetmediği için sistem çökmüş durumda. Bu ödemeyi bir asgari ücret düzeyine çıkaracağız. Özel eğitim merkezlerine giden 0-12 yaş aralığındaki öğrencilerin seans sayılarını 8+4, ki çok yetersiz, 8+4 saatten net 20 saate çıkaracağız. 2024 yılında engelli öğretmen ataması yapılmadı. 2.500 engelli öğretmen atama bekliyor. Bir an önce bu atamaların yapılmasını hem o öğretmenlerimiz için, aileleri için hem de tüm engellilere verilen bu sözün tutulması için takipçisi olacağız.

Ve şunu ifade ediyorum: Bundan sonra Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında birinci yılından itibaren engelliler... Dün satranç turnuvasında hepinizin gözü önünde her gittiğim masada bir soruyu sordum, ne cevap geleceğinden hiç korkmadan. Belediyenizden memnun musunuz?

Amasya'dan, Mersin'den, Afyon'dan, Uşak'tan, Aydın'dan, Antalya'dan, Trabzon Ortahisar'dan gelenler döndüler ve dediler ki: Çok memnunuz. Allah belediye başkanlarımızdan razı olsun. İktidarın birinci yılında tüm engellilere Cumhuriyet Halk Partisi adına şu özgüvenle soracağım: İktidarımızdan memnun musunuz dediğimde, çok memnunuz, sözünüzü tuttunuz dedirteceğim. Pazar günü Gençlik Kolları Kurultayımızı gerçekleştirdik. Üç yıl boyunca başarıyla görevini yürüten Genç Osman Killik kardeşim bayrağı Cem Aydın kardeşime teslim etti.

Son derece olgun, son derece demokratik, coşku içinde 1500 kişilik toplantı salonlarından Kocaeli Spor Salonlarına taşınmış bir kurultayı bize yaşattıkları için tüm gençlik kolları üyelerimize yürekten teşekkür ediyor, onları alınlarından öpüyorum.

Yarın, 4 Aralık Dünya Madenciler Günü. Yüzyıllar önce Roma İmparatorluğunda zorba bir bürokratın kızı Santa Barbara babasından kaçarak bir madene sığınır. Onu madenciler korurlar. Orada bulunduğu sürece en iyi şekilde korunur, hastalıkları iyileşir, yaraları iyileşir ama Santa Barbara madenden ayrıldığında zorba babası tarafından katlettirilir.

O günden beri Santa Barbara'nın madene sığındığı gün Dünya Madenciler Günü olarak kutlanıyor. O maden İzmit'tedir, Kocaeli'ndedir ve aslında bütün dünyaya ilham olan o olayın yaşandığı bu topraklarda Dünya Madenciler Günü maalesef coşkuyla değil, Almanya'daki gibi eğlencelerle değil, Fransa'daki gibi büyük kutlamalarla değil, boynumuz büzük ve maalesef taziye tadında geçmektedir. Almanya'da çünkü 1962'den beri, Fransa'da 74'ten beri, İngiltere'de 72'den beri ölümlü kazalar olmazken bizim bu topraklarımızda maalesef bu mesleğin fıtratında ölüm var lafı artık klişeleştirilmeye çalışılıyor. Ömrüm buna itirazla geçti. Hans'ın fıtratında olmayanın Hasan'ın fıtratında olmayacağını ve bu ülkede madenlerde, kömür madenlerinde yaşanan bu kazaların, bütün madenlerde yaşanan bu kazaların önüne geçmenin mümkün olduğunu ama bunu bir sermaye mantığıyla, bir işletme mantığıyla değil, anayasayla güvence altında olan, hepimizin ortak varlıkları olan, özelleştirilmesi, satılması yasak olan ama anayasanın arkasından redevans diyerek, işletme hakkı diyerek özelleştirilen madenlerin kar hırsı yüzünden, üretim baskısı yüzünden olduğunu hep söylemeye çalıştım, söylemeye de devam edeceğim.

Ama şunu bilin ki 2002'den bugüne kadar AK Parti döneminde tam 2079 madenci hayatını kaybetti. Yani biz hep Soma'yı biliyoruz. AK Parti döneminde Soma'nın üstüne daha 6 tane Soma yaşadık biz. Teker teker, üçer beşer, bazen 40 kişi, bazen Amasra'da, bazen bir başka madende Erzincan'da İliç'te kiminin üzerine tonlarca toprak kayarken, kimi dünyanın en güvenli madenlerinden biri denen yerde 43 arkadaşıyla birlikte şehit olurken Soma'da 301 madenci şehit olup, teker teker ölen madencilere verilmeyen haklar Soma'daki madencilerin büyük mücadelesiyle alınmışken aslında hep birlikte en acı şekilde işçi sınıfına yapılan bir tavsiyeyi, ona gösterilen yolu, daha doğrusu başka bir çıkış yolu olmadığını görüyoruz.

O da örgütlenmek. Ölürken bile, madenciler teker teker ölürlerse haklarını alamıyorlar. Hep birlikte öldüklerinde sesleri duyuluyor. Ölürken bile kalabalık olmak, birlikte olmanın bir karşılığının olduğu bu kadar acımasız toprakların üzerinde yaşıyoruz. Onun için Dünya Madenciler Gününde bütün madencilere ve bütün emekçilere diyorum:

En kötü örgüt örgütsüzlükten iyidir. Örgütlenin, sendikalı olun, mücadele edin, haklarınızı arayın ve savunun! Ölümü değil, yaşamı savunuyoruz. Sömürüyü değil, emeği savunuyoruz ve sömürüyü değil emeği savunan birisi, bizim belediyelerimizin pek çoğunda örgütlü olan DİSK'e bağlı Genel-İş Sendikası'nın Genel Başkanı Remzi Çalışkan.

Remzi Çalışkan soyadı gibi çalışkan, son derece iyi niyetli, insan ilişkileri kuvvetli.

Bir müzakere tıkandığında çözümü arayan, işçinin alın terinden taviz vermeyen ama karşısındaki yapının da haklarını savunan, son derece hepimizin sevdiği, birbirimize, emeğimizin olduğu ve emek mücadelesinin çok önemli isimlerinden birisi.

Remzi başkanımızı bir gün hem de asgari ücretle ilgili bakanla randevusunun olduğu gün alıp götürdüler. Gözaltında tuttular. "Gizlilik var." dediler.

En nihayetinde tutuklamaya sevk ettiler. Soruldu niye? Gizli tanık var. Bu gizli tanık Ahmet Özer'de de var. Bu gizli tanık gerçekten bir suç bulamadıkları herkeste var. Gizli tanık, adı üstünde gizli. Söylediği doğru mu, yalan mı bilen yok.

Atılan iftiraların, kişinin üstüne atılan iftiranın adı olmuş gizli tanık ve Remzi Çalışkan başkanımızı da bu kumpasla tutukladılar. Buradan Cumhuriyet Halk Partisi Grubundan tüm emekçilere, tüm sendikalı işçilere ve onların şahsında Remzi Çalışkan'a selam olsun. Remzi Çalışkan yalnız değildir. Hepimiz arkasındayız.

Bir diğer tarafta Nâzım Mahruki. 20 Kasım'dan beri tutuklu. Ne demiş? Sadece görüşlerini beyan etmiş. Efendim, Cumhurbaşkanına hakaretten aldılar içeri koydular. Nâzım Mahruki annesini kaybettiğinde "Ölen öldü. Ben bu enkazın altından birinin annesini çıkarırım." diye dört gün enkazdan çıkmamış birisidir.

Böyle insan sevgisi olan böyle birisinin hapiste tutulması içinde bulunduğumuz saray rejiminin bir diğer büyük ayıbıdır.

Diğer yandan TRT World Forumu'nda Sayın Erdoğan konuşuyor. Önce bir, sonra üç, sonra toplam dokuz genç diyorlar ki, diyorlar ki: "Gemiler Gazze'ye, Hayfa'ya değil." Yani "İsrail'le ticaret devam ediyor." diyorlar. "Gemiler Hayfa'ya gidiyor, İsrail limanına. Gazze'ye gitsin, Gazze'ye" diyorlar. Özgür Filistin bayrağı açıyorlar ve "Neden vicdan gemisine izin yok Sayın Cumhurbaşkanı?" diye bağırıyorlar. Bu çocukları yaka paça dışarı attılar.

Dedim ki ne ayıp bir şey. Demokrasi, tepki ve protesto rejimidir. Demokrasi bunu güvence altına alır. Tepki gösterebilir, protesto edebilir ama yaka paça götürdüler.

İnanılmaz bir şekilde bu dokuz arkadaşımızı Cumhurbaşkanına hakaret suçuyla, Cumhurbaşkanına hakaret suçuyla tutukladılar, cezaevine koydular. Bakın, Sayın Erdoğan'a geçen hafta bir çağrı yapmıştım.

Saygın bir anket şirketi Türkiye'ye sormuş, Türkiye geneli: "İsrail'le ticaretin devam ettiğine dair tartışmalar var. Sizce devam ediyor mu, etmiyor mu?" Etmiyor diyenler yüzde 20, memleketin yüzde 79'u, AK Partilerin yüzde 61'i, MHP'lilerin yüzde 73'ü ticaretin devam ettiğine inanıyor. İkinci soru: "Sizce etsin mi?" Etsin diyenler yüzde 18, etmesin diyenler yüzde 82. Erdoğan'a dedim ki: "En güvendiğin şirkete sen sor."

Şimdi Erdoğan gibi düşünenlerin oranı bu, dokuz genç gibi düşünenlerin oranı bu ve İsrail'le ticareti kınamanın, "Gemiler Gazze'ye, Hayfa'ya değil." demenin cumhurbaşkanına neresi hakaret? Bunu hakaret kabul ediyorsa tarafı bu taraf zaten. Tarafı bu taraf. Tarafı bu taraf. Diğer taraftan, diğer taraftan tepki ve protesto deyince işi bir de bir başka tarafından ele alalım. Malum bir başka gizli tanıkla Ahmet Özer, büyük bir iftirayla Türkiye'nin en büyük ilçesinin belediye başkanı Silivri Cezaevi'nde tutuluyor.

Kendisini geçen hafta ziyaret ettim. Selamlarınızı ilettim, selamlarını getirdim. O büyük bir mücadele veriyor. O hariç 413 belediye başkanımızdaki biri de yerine kayyum atanan Mustafa Sarıgül kardeşim, Ovacık Belediye Başkanım.

Bu hafta sonu toplandık. Bu meseleleri tartıştık, uzun uzun konuştuk. Tabii o kayyum siyasetinin Akın Gürlek denilen adalet cellatınca yönetildiğini biliyoruz. Ben bu cellatı kınarken dedim ki: "Kardeşim" dedim, "bırak bu işleri, istifa et. Git, avukatlık yap ve aslında o mesleği, kıymetli bir diploma ve değerli mesleğine dön." diyerek söyledim. Bundan bazı avukat arkadaşlar alınmış.

AYRINTILAR GELİYOR...

Kaynak: Bursada Bugün

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.