Narin Güran davasında ikinci duruşma! 4 sanık için karar bekleniyor
Narin Güran davasında ikinci duruşma! 4 sanık için karar bekleniyor
Diyarbakır'ın Bağlar ilçesinde 21 Ağustos'ta kaybolan ve 19 gün sonra cansız bedeni bulunan Narin Güran'ın ölümüne ilişkin davada bugün karar bekleniyor. Amca Salim Güran, anne Yüksel Güran, ağabey Enes Güran ve Narin'i dereye bıraktığını söyleyen Nevzat Bahtiyar hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası isteniyor. Duruşmada Salim Güran'ın işçisi Ramazan Atasoy, çoban Ahmet Akgün ve Erhan Güran tanık olarak ifade verdi. Duruşmada aile meclisi toplantısı gündeme geldi. Tanıkların çelişkili ifadeler vermesi üzerine Mahkeme Başkanı "Bizden bir şey saklıyorsunuz" diye tepki gösterdi. Tanık ifadelerinin ardından sanıkların son savunmaları alındı. Savcı mütalaasını tekrarlarken, duruşmaya ara verildi. Tekrar başlayan duruşmada gerginlik çıktı. Bunun üzerine duruşmaya 45 dakika ara verildi ve salon boşaltıldı
Haber Giriş Tarihi: 26.12.2024 23:11
Haber Güncellenme Tarihi: 26.12.2024 23:19
Kaynak:
Haber Türk
Diyarbakır'da 21 Ağustos’ta kaybolan, arama çalışmalarının 19’uncu gününde dere yatağında, çuvalda, üzeri taşlarla örtülü cansız bedeni bulunan 8 yaşındaki Narin Güran cinayetiyle ilgili ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle yargılanan amcası Salim Güran, annesi Yüksel Güran ve ağabeyi Enes Güran ile cesedi taşıdığı tespit edilen komşuları Nevzat Bahtiyar, ikinci kez hakim karşısına çıktı.
Karar çıkması beklenen, 1'i tutuklu 3 kişinin tanık olarak dinleneceği duruşma öncesi mahkeme salonu ve adliye çevresinde geniş güvenlik önlemi alındı. Sanıklar sabah saatlerinde adliyeye getirildi.
Bağlar ilçesi kırsal Tavşantepe Mahallesi'nde 21 Ağustos'ta kaybolduktan sonra arama çalışmalarının 19'uncu gününde dere yatağında çuvalda, üstü 30, 25 ve 20 kilo ağırlığındaki 3 taşla kapatılıp, çalılıklarla gizlenmiş halde cansız bedeni bulunan Narin Güran cinayetine ilişkin tutuklanan 12 kişiden 4'ü hakkında Diyarbakır 8'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede; aracında Narin'e ait DNA ve kıl örneği bulunan amcası Salim Güran, annesi Yüksel Güran ve ağabeyi Enes Güran ile gözaltına alındıktan sonra cesedi dere yatağına taşıdığını itiraf eden komşuları Nevzat Bahtiyar hakkında, HTS ve baz istasyonu kayıtlarına göre olay anında aynı evde oldukları tespit edildiği belirtilerek, 'İştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi. Davanın ilk duruşması, 7 Kasım'da görüldü. 3 gün süren duruşma sonunda mahkeme heyeti, ara kararını açıklayarak, sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verip, duruşmayı 26 Aralık'a erteledi.
BARİYERLERLE GÜVENLİK ÖNLEMİ ALINDI
Diyarbakır'da Narin Güran cinayeti davasının duruşması öncesi mahkeme salonu ve adliye çevresinde geniş güvenlik önlemi alındı. Polis ekipleri, adliye çevresine bariyerler yerleştirdi. Duruşma boyunca alana giriş-çıkışlar, polis kontrolünde olacak. Alana girmek isteyenler, üzerleri aranarak alınacak.
SANIKLAR ADLİYEYE GETİRİLDİ
Diyarbakırda 8 yaşındaki Narin Güranın öldürülmesine ilişkin bugün görülecek davanın ikinci duruşması kapsamında tutuklu sanıklar cezaevinden çıkarılarak Diyarbakır Adliyesine götürüldü.
İKİNCİ DURUŞMA BAŞLADI
Diyarbakır'da kaybolduktan 19 gün sonra dere yatağında çuvalda cansız bedeni bulunan Narin Güran (8) cinayetine ilişkin görülen davanın ikinci duruşması başladı. Baba Arif Güran, duruşmaya katılmak üzere adliyeye geldi.
TBMM İNSAN HAKLARINI İNCELEME KOMİSYONU BAŞKANI DURUŞMADA
TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı ve AK Parti Osmaniye Milletvekili Derya Yanık, beraberindeki heyet ile Narin Güran cinayeti davasının ikinci duruşmasına katıldı. Heyet, kendileri için ayrılan bölümde oturdu. AK Parti Adıyaman Milletvekilli Mustafa Alkayış, Diyarbakır Milletvekili Mehmet Sait Yaz, CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal ve Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu da duruşmaya katıldı. Tutuklu bulundukları cezaevlerinden getirilen Nevzat Bahtiyar, amca Salim Güran, ağabey Enes Güran ve anne Yüksel Güran ile avukatları, duruşma salonunda hazır bulundu.
TANIKLAR İFADE VERİRKEN AĞLADI
Duruşmada, ilk olarak Salim Güran'ın işçisi 15 yaşındaki Ramazan Atasoy, ardından da çoban Ahmet Akgün tanık olarak ifade verdi. Ramazan Atasoy çelişkili ifade verirken, iki tanık da kürsü de ağladı.
Salim Güran'ın işçisi Ramazan Atasoy, pedagog eşliğinde çelişkili ifadeler verdi. "Salim, senin yüzünden başımıza bunlar geldi, üstü ıslaktı, değiştirmişti" sözleri hatırlatılan Ramazan Atasoy, "Ben ifademi okumadım, sadece imza attım" dedi. Bekleme odasında ağlaması sorulan Atasoy "Bilmiyorum" derken, ifadesinde söylediği saatler çelişti.
Daha sonra tanık kürsüsüne gelen Ahmet Akgün'e "aile meclisi" olarak belirtilen görüntüler izletildi. Görüntülerde kendisinin de yer aldığını söyleyen Akgün, olay günü Narin'i görmediğini ifade etti. Mahkeme Başkanı'nın "Arka tarafta ne oldu" sorusu üzerine, "O şahıs bana vurdu, sonra da saat hediye ettiler" demesinin ardından ağlamaya başladı.
Savcı telefonundan Ahmet Akgün'e bir fotoğraf göstererek, ne zaman çekildiğini sordu, ancak Ahmet Akgün ne zaman çekildiğini bilmediğini söyledi. Savcının aile meclisi toplantısını sorması üzerine tekrar ağlamaya başlayan Ahmet Akgün, "Sen Enes’i gördün' diyorlar, ben Enes’i nerede göreceğim?" diye konuştu. Mahkeme Başkanı'nın "Şerefsizin şerefsizi Enes" dediklerini sorması üzerine Ahmet Akgün "Ben görmedim, çoban adamım, kimseye zararım yok" dedi.
'SİLAH ÇEKİP KAFASINA MI DAYAYAYIM'
Nevzat Bahtiyar'ın avukatı Ali Eryılmaz'ın 'Bu son tanığımız, iyi değerlendirmemiz lazım' cümlesi üzerine, mahkeme başkanı, "Ne yapayım silah çekip kafasına mı dayayayım?" dedi. Daha sonra A.A.'ya dönerek, "Bu arada silahım yok" dedi. A.A. da mahkeme başkanına, "Beni öldürsen de canım sana feda olsun" yanıtını verdi. Yüksel Güran'ın avukatı Yılmaz Demiroğlu'nun 'Kadını ya da adamı gördün mü' sorusu üzerine de A.A., "Trafik polisi değilim, görmedim. Olay sırasında Eren'i de duymadım" diye konuştu.
MAHKEME BAŞKANI: SİZ BİZDEN BİR ŞEY GİZLİYORSUNUZ
Duruşmada tanıklık yapan Erhan Güran, Mahkeme Başkanı'nın aile meclisi toplantısını sorması üzerine şunları söyledi:
"Bu çoban, 18 civarında evine geliyordu. Bende o saatte Narin’in kaybolduğunu söyledikleri için onu çağırdım. O da bana köyün içine girdiğinde kimseyi görmediğini söyledi. Ben de yanından gittim, kapıyı açamadı, duvardan atlayarak eve girdi. Şüpheli hareketler yapıyordu. Ben de evin önünde yemek yedik, Ahmet’i çağırın dedim, Ahmet geldi, oturdu. Ahmet’e, “O saatte köye giriyorsun, kimseyi görmedim diyor, gözleri kapalı mı eve giriyor?” diye sorduk. Sorduğumuz soru, kızınızın bulunması içindi."
Mahkeme başkanının "Siz orada bir kızın peşindesiniz, Enes’e soruyorsunuz, başka bir senaryo var" demesi üzerine Enes Güran "O söyledikleri kız, benim kızımdan bahsediyorlar. Namusla ilgili laf ediyorlar" yanıtını verdi. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı "Bunu geçen celsede sordum, söylemedin" demesi üzerine Erhan Güran "Aklıma gelmedi" dedi.
Mahkeme Başkanı ile Erhan Güran arasındaki konuşmaların devam etmesiyle birlikte, Mahkeme Başkanı, "Biz, bizden bir şey gizliyorsunuz" sözlerin üzerine Erhan Güran, "Gizlemiyoruz, unuttum" dedi.
Baba Arif Güran'ın ifadesiyle duruşma devam ediyor.
ARİF GÜRAN: YEMEK İÇİN GİTTİK
Duruşmada daha sonra Narin'in babası Arif Güran'a sorular yöneltildi. Mahkeme başkanının, "Tanık beyanlarına diyeceğiniz bir şey var mı?" sorusuna Güran, "Ahmet’in kamera açısında ben de vardım. Biz oraya toplantı için gitmedik, yemek için gittik. Ahmet konusu açıldı, 'Belki bildiği vardır' diye çağırdım. Bu adam da saat 18.00’de köye geldiği için, İsa da Narin’i saat 18.00’de köyde gördüm dediği için Ahmet’i çağırdık" dedi. Mahkeme başkanının, "Enes neden yoktu?" sorusuna da, "Planlı bir şey yoktu. Namazdan çıkınca yemeye çağırdılar. Ben, kızım nasıl kayboldu, bunun derdindeydim" yanıtını verdi.
NEVZAT BAHTİYAR DİNLENİYOR
Daha sonra sanık kürsüsüne Nevzat Bahtiyar geldi. Mahkeme başkanının "Bize söylemek istediğiniz bir şey var mı?" sorusuna Bahtiyar, "Yok" diye cevap verdi. Avukat Nahit Eren'in, "Dara 2’yi biz de inceledik. Sen baz verilerine göre battaniyeyi senden Salim nasıl aldı?" sorusuna da Bahtiyar, "Arabanın içine koydum, o sırada Salim geldi, battaniyeyi benden aldı, sonra arabayla aşağıya gitti, yönünü bilmiyorum" yanıtını verdi.
YÜKSEL GÜRAN'DAN NEVZAT BAHTİYAR'A BEDDUA
Duruşmada, anne Yüksel Güran'a son sözleri soruldu. Yüksel Güran "Narin'in katilini istiyorum" derken, yerine geçerken Nevzat Bahtiyar'a beddua etti.
Duruşmada, Nevzat Bahtiyar, "Ben pişman oldum, Narin’in yerini değiştirmek istedim ama fırsat bulamadım" dedi.
Mahkeme Başkanı, tanık ifadeleri sonrası amca Salim Güran'a sorusu olup olmadığı sorarken, Salim Güran, Dara 2 kamera kaydını korucu Necmettin Kaya'nın değiştirmiş olabileceğini ima etti.
Enes Güran ise söyleyecek bir şeyi olmadığını ifade etti.
SAVCI MÜTALAASINI TEKRAR ETTİ
Tanık ifadeleri ve sanıkların açıklamaları sonrası Mahkeme Başkanı, savcıya mütalaada değişiklik olup olmayacağını sordu. Savcı "Takdir mahkemenindir, bizim ekleyeceğimiz bir şey yok" dedi.
Bunun üzerine saat 15.30'a kadar duruşmaya ara verildi. Duruşma saat 15.30'da savcının mütalaasını okumasıyla tekrar başladı.
DURUŞMA SALONUNDA GERGİNLİK: 45 DAKİKA ARA VERİLDİ
Savcı mütalaasının ardından Arif Güran konuşurken duruşma salonunda gerginlik çıktı. Mahkeme başkanı duruşmaya ara verdi. Savcı mütalaasını tekrar etti ve sanıklar için ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmesini talep etti.
Olay gününü anlatan Arif Güran, "Olay günü Batman'daydım. Sabah evden çıktım. Amcamoğlu ile beraber. Akşamüstü köydeki komşum beni aradı. Nerde olduğumu sordu. 'Hayırdır' diye sordum. Merak ettiğini sordu. Bismil’de olduğumu söyledim. Narin'in kayıp olduğunu söyledi. Ardından bir kişi daha aradı. Oradan eve gelene kadar 2-3 kere kaza geçiriyorduk. Benim 5 tane oğlum da var ama Narin benim için farklıdır. Annesi için de farklıdır. Ne kadar önem gösterdiysem annesi de 2 kat gösterdi. Şimdi bir anne evladıyla sınanıyor. Köye yetiştik, aramalara katıldım. Orada kendimden geçtim. 'Narin'e bir şey mi oldu' dedim. Jandarma köpeği nereye gidiyorsa, o taraflara gidiyorum. Gençlerle mısırın içine girdim. 'Bir şey söylediğim zaman, kolluk dahil herkes sen aileni savunuyorsun' diyor. Muzaffer, beni aradı. Bir kaza olduğunu söyledi. Yanına gittim. Bana fotoğraf gösterdi. 'Benziyor' dedim. Komutanımızla beraber hastaneye gittik. Benim telefonumu sosyal medyalara paylaşmışlar. Kim paylaşmış onu da bilmiyorum. Öyle bir şey oldu ki artık telefona cevap veremez oldum. Birçok asılsız ihbar geldi. Kolluk kuvvetlerine bildiklerimi anlattım" dedi.
"BENİM KIZIMDAN NE İSTEDİN SEN"
Arif Güran, "Nevzat'ı anlattım. Bana, 'Bir adam 50 bin TL için adam öldürmez' dediler. 4-5 gün hiç uyuyamadım. Yemek de yiyemedim. Artık beynim uyuştu. Bu şekil ifadelere de gittim. En son karakola gittiğim zaman karakol komutanımız da oradaydı. Diğer yarbaylar da oradaydı. Orada, 'Kızım tepeye çıkmamış' dedim. 'Narin görmemesi gereken bir şeyi gördü. O yüzden ona kıydılar. Senin, Erhan'ın ve Baran hariç diğerleri biliyor' dediler. 'Mümkün değil' dedim. 'Önce 5' dediler sonra '5.45' dediler. Saat 7'ye kadar kızımı köyün içine koydular. 'İnanmıyorum' dedim. Bana, 'Şeyma Kaya 4,5'ta senin kızını görmüş' dediler. Sonra bana, 'Salim 18.30'da hızla arabayla köyün içinden senin kızını almış gitmiş' dediler. Dedim, 'İnanmıyorum.' Sonra Salim tutuklandı. Sonra Salim'in 2 işçisini yakaladılar. Telefon görüşmesi falan filan. Bu süreç bu şekil devam etti. Benle hanımım karakola gittik. 'Narin, Salim'in aracına binmiyor ama' dediğim zaman bana 'Ama demeyeceksin' dedi. Yüksel de o arabayla nişana gittiğini söyledi. Ona da 'Sen nasıl böyle bir şey söylersin' dedi. 'Tamam gidin, komutan şu an müsait değil' dedi. Bu vahşi, camide yanıma geldi. Zoruma giden bu oldu. Eli bile titremiyordu, benimle namaz kılıyordu. Benim kızımdan ne istedin sen? Buradaydım, sen ne istedin kızımdan? Tepenin üstünde iki kurşun sıksaydı. Bu adam gözümün içine bakıyordu" diye konuştu. Bu sırada Yüksel Güran da "Allah'ım sen bize yardım et" diyerek bağırdı.
Nevzat Bahtiyar'a yönelik Arif Güran, "Senin başına silah dayandığı zaman, Salim tutuklandıktan sonra gelseydin. 1700 jandarma personeli vardı. Gelseydi. Bazıları diyor ki itirafçı. Kaçarken yakalandı. Evladım için canımı veririm. Böyle bir Allahsızlık var mıdır? Salim yakalandıktan sonra konuşmuyorsun. O namaz seni çarpsın. Öbür dünyada senin imanına, senin dinine davacıyım. Bunun üzerine Narin'in annesine namussuzluk yaftası yapıştırıyor. Avukat Ali, sen televizyonda benim namusum üzerinde konuşuyorsun. Aynaya bak. Tülin doğduğu zaman özürlüydü. Öyle bir gözleri vardı ki. Bu anne 8 yıl boyunca baktı. Kızım sabaha kadar ağlardı. Bu ana o evladına baktı, 8 yıl boyunca baktı. Yukarıda Allah var. Eşimin namusuna da kefilim. Herkes kendi ailesinden sorumludur. Kimse kimsenin iffetine, namusuna laf söyleyemez. Benim kızım eğer bugün orada bir defa ölüyorsam o anne bin defa ölüyor. Benim kızım nerede katledilmiş belli. Bir katilin lafıyla evimin içine giriyor. Gittim, oğlumu öptüm. Oğlum uyandı. Uyanmasaydı, intihar edecektim. Bir insan koltuğundan olmasın diye bir aileyi katlediyorlar. Allah vekil, Narin için tek bir şey yapan devlettir. Diğer insanların hepsi para için, takipçi için. Ben her gün ölüyorum" diye konuştu.
SALON BOŞALTILDI
Anne Yüksel Güran, ağlayarak, "Ya Rabb’im sana isyan etmiyorum ama bu vahşiye isyan ediyorum" diyerek bağırdı. Ağabeyi Enes Güran da sesini yükselterek "Bırakın beni, çıkmak istiyorum" dedi. Bunun üzerine gerginlik yaşandı, Güran ailesinden bazı kişiler, "Adalet" diyerek bağırdı. Bunun üzerine mahkeme başkanı, salonun boşaltılmasına karar verip, duruşmaya 45 dakika ara verdi.
NARİN’İN ÖLDÜRÜLME NEDENİNİN BELİRLENEMEMESİNE SEBEBİYET VERECEK İRADE ORTAYA KOYMUŞLAR
Savcı, esas hakkındaki mütalaasında sanıklar, Narin’in amcası Salim Güran, annesi Yüksel Güran ve ağabeyi Enes Güran ile cesedi taşıyan Nevzat Bahtiyar ile ilgili 'İştiraken kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep etti. Mütalaada dosya içeriğinde soruşturma ve kovuşturma boyunca bulunan ve sunulan tüm kamera görüntüleri, ifade tutanakları, Adli Tıp raporları, olay yeri inceleme raporları, HTS kayıtları, HTS daraltılmış baz analiz raporu ve bu yönde desteklenen bilirkişi raporu, kriminal raporlar, ulusal kriminal büro raporu, görüşme kayıtları, cep telefonları üzerinde yapılan inceleme neticesinde elde edilen veriler, kolluk tutanakları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, olay günü sanıklar Enes Güran’ın, Salim Güran’ın, Yüksel Güran’ın ve Nevzat Bahtiyar’ın olay saatinde Arif Güran’ın evi ve civarında bulundukları hususunun daraltılmış baz analiz raporu ve bilirkişi raporuyla tespit edildiğini belirtilerek, “Ayrıca 28/11/2024 tarihli ulusal kriminal büronun raporu ile de desteklenen ahır-ev bölgesinde olay saatinde gerçek-canlı hareketleri mevcut olup Narin Güran’ın da ahır-ev bölgesine ulaştığının belirlendiği bu bağlamda sanıkların olayın sonuna kadar zaman ve mekan birlikteliği içerisinde oldukları ve bu eyleme taraftar olmadıklarını gösterecek şekilde engelleyici bir irade ortaya koymadıkları gibi fikir ve eylem birlikteliği içerisinde hareket ederek bildikleri gerçeği açıklamamak suretiyle Narin Güran’ın öldürülme saikinin kesin bir şekilde belirlenememesine sebebiyet vererek iştirak iradelerini ortaya koydukları, kasten öldürme suçunun işlenmesinde suçun icrasını kolaylaştırma iradeleri yanında suçun işlenmesi sonrasındaki tutumları da göz önüne alındığında Narin Güran’ı boğmak suretiyle ölümüne sebebiyet verdikleri ve üzerlerine atılı suçu müşterek fail olarak işledikleri anlaşılmakla, yukarıda izah olunan nedenlerle üzerlerine atılı ‘İştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme’ suçunu işleyen sanıklar Enes Güran ve Yüksel Güran’ın eylemine uyan Türk Ceza Kanunu 37/1 maddesi delaletiyle Türk Ceza Kanunu 82/1-d,e, 53/1 ve 63. sevk maddeleri uyarınca, sanıklar Salim Güran ve Nevzat Bahtiyar’ın eylemine uyan Türk Ceza Kanunu 37/1 maddesi delaletiyle Türk Ceza Kanunu 82/1-e, 53/1 ve 63'üncü sevk maddeleri uyarınca ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılmalarına, alacakları ceza miktarı nazara alındığında hükümle birlikte sanıkların tutukluluk hallerinin devamına, sanıkların gerçekleştirdikleri eylemin niteliği, olayın oluş biçimi, eylemden sonraki ve yargılama sürecindeki tutum ve davranışları dikkate alınarak haklarında TCK 62'nci maddesinin uygulanmasına yer olmadığına, mahkememiz nezdinde adli emanete kayıtlı materyallerin dosyada delil olarak saklanmasına, işlemiş oldukları suçun kasti suç olması nedeni ile haklarında hürriyeti bağlayıcı cezaya hükmolunması durumunda 5237 Sayılı Türk Ceza Kanununun 53'üncü maddesinin 1'inci fıkrası gereğince belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılmalarına, sanıkların gözaltında ve tutuklulukta geçirdiği sürelerin 5237 Sayılı Türk Ceza Kanununun 63'üncü maddesi gereğince cezalarından mahsubuna, 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 325/1 maddesi gereğince tüm yargılama giderlerinin sanıklardan müteselsilen tahsiline karar verilmesi, kamu adına talep ve mütalaa olunur" denildi.
Mütalaada ayrıca 27 Kasım'da dava dosyasına sunulan ve Van Kriminal Şube Müdürlüğü'ne gönderilerek ilgili videoların ses iyileştirilmelerinin ve söz konusu konuşmaların Türkçe tercümesi yapılmak üzere rapor talep edilen Erhan Güran'ın evindeki kamera görüntüleriyle ilgili olarak da "Şahsın ikametindeki kamera görüntülerinde yer alan kişilerin eylemlerinin kasten yaralama, tehdit, suçluyu kayırma, suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme suçları yönünden suç ve suç unsuru teşkil ettiği değerlendirildiğinden Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunulmasına karar verilmesi, kamu adına talep ve mütalaa olunur" ifadeleri kullanıldı.
İKİNCİ DURUŞMADA 1'İ TUTUKLU 3 TANIK DİNLENECEK
İkinci duruşma için alınan ek kararda, sanık avukatlarının celse arasındaki talepleri doğrultusunda 1'i tutuklu 3 kişinin tanık sıfatıyla dinlenilmesine karar verildi. Mahkeme tarafından verilen kararda, amca Erhan Güran ve çoban A.A.'nın (33) duruşmaya zorla getirilmesi, amca Salim Güran'ın işçisi tutuklu şüpheli 15 yaşındaki suça sürüklenen çocuk R.A.'nın ise cezaevinden celbi için karar verildi. Mahkeme dosyasına giren görüntülerde, amca Erhan Güran ile evinde yapılan toplantıda sorular sorup, daha sonra gönderdikleri çoban A.A.'nın görüntüleri ortaya çıkmıştı. Amca Salim Güran'ın işçisi R.A. ise ilk duruşmada 'Tanıklık yapmak istemiyorum' deyince, salondan çıkarılmıştı.
AİLE TOPLANTISI GÖRÜNTÜLERİ İNCELENDİ
Narin Güran'ın cansız bedeninin bulunmasından 1 gün önce Erhan Güran’ın evinin önünde yapılan toplantıdaki Türkçe ve Kürtçe konuşmaların yer aldığı görüntü de Ulusal Kriminal Büro tarafından incelenerek, hazırlanan bilirkişi raporu da mahkemeye gönderildi.
Karar çıkması beklenen duruşma öncesi mahkeme salonu ve adliye çevresinde geniş güvenlik önlemleri alınacak.
RTÜK BAŞKANI'NDAN DUYARLILIK MESAJI
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Ebubekir Şahin, "Narin kızımızın cinayet davasının yeni bir duruşması gerçekleştirilecek. Duruşma sırasında ve sonrasında medyamızdan sorumluluk ve duyarlılık bekliyoruz" dedi.
RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda, "Kamuoyunun malumu olduğu üzere Narin kızımızın cinayet davasının yeni bir duruşması gerçekleştirilecek. Duruşma sırasında ve sonrasında medyamızdan sorumluluk ve duyarlılık bekliyoruz. İlk soruşturma aşamasında maalesef yayıncılık ilkelerini zorlayan medyamızı bu kez azami dikkatli olmaya ısrarla davet ediyorum. Amacımız gerçeklerin ortaya çıkmasıdır. Dosyaya giren gizlilik kapsamındaki delillerin ifşa edilmesi gibi sonucu akamete uğratacak tutumlardan kaçınılması şarttır. Yasamızda ve tüm yayıncılarımızın imza vererek onayladığı “görsel işitsel medya etik ilkeleri” sarihtir. Bu ilkelere riayet etmeyen sorumsuz yayıncılar hakkında gerekli yasal yaptırımlar uygulanacaktır. Önemle hatırlatır, ilkeli habercilerimize teşekkür eder, başarılar dilerim" ifadelerini kullandı.
Diyarbakır'da 8 yaşındaki Narin Güran'ın öldürülmesine ilişkin tutuklu 4 sanığın ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle yargılandığı davanın ikinci duruşması, avukatların mütalaaya ilişkin savunmalarıyla devam ediyor.
Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada, Cumhuriyet savcısının mütalaayı okumasının ardından baba Arif Güran'ın avukatı Berat Kocakaya savunma yaptı.
Kocakaya, savunmasında, Arif Güran'ın kızını öldürenlerin en ağır şekilde cezalandırılmasını istediğini belirterek, "Bugün burada hukukun gereklerini yapmazsak Narin'in katledilmesini aydınlatmamış olacağız. Adalet tecelli edecekse bu 4 sanığın ne işlediğini açıkça bilmemiz gerekiyor." dedi.
Diyarbakır Barosu Başkanı Abdulkadir Güleç de sanıkların cezalandırılması yönündeki mütalaaya iştirak ettiklerini belirterek şu beyanda bulundu:
"Bu dava vesilesiyle basın da üzerine düşeni, gerekeni yaptı. Birçok sivil toplum kuruluşu, dernek, aktivist, siyasi parti temsilcisi katıldı duruşmaya. Hepinize teşekkür ederim. Olay günü Enes, Yüksel ve Salim Güran ile Nevzat Bahtiyar'ın Arif Güran'ın evinde bulundukları HTS kayıtlarıyla anlaşılmaktadır. Rapora göre Narin Güran'ın tepeyi aştığı tespiti söz konusu. Narin'in katillerinin bulunması için mücadele ederken Arif Güran ile aynı noktada duruyoruz. Arif bey konuşurken hepimizin gözü doldu. Babalık duygusuyla yaşadığı o acıyı çok iyi biliyorum. Gerçek, hakikat ortaya çıktığında Arif Güran'ın da kamuoyunun da vicdanı kısmen rahatlayacaktır."
Diyarbakır Barosu adına söz alan avukat Aydın Özdemir de Narin'in öldürüldüğü güne ilişkin tutuklu sanık ağabey Enes Güran'ın saatle ilgili bilgilerde çelişkili beyanlarda bulunduğunu ileri sürdü.
Özdemir, şunları ifade etti:
"Enes ilk beyanında Narin'in kaybolduğu saate ilişkin cinayete yakın saatlerden bahsediyor. Dolayısıyla öldürme olayını bilen birisi ancak bu denli yakın ifadede bulunabilirdi. Enes, vücudundaki izler hakkında da çelişkili beyanlar verdi. Verdiği farklı beyanlar hayatın olağan akışına aykırıdır. Mısır koçanlarıyla bu denli ciddi yaralanma olsaydı kimse tarım işiyle uğraşmazdı. Aile bireyleri aile meclisi toplantısının olmadığını söyledi. Saklayacak bir şeyleri olan insanlar bunu söyler. O toplantıda en çok ismi konuşulan kişi Enes'tir. Enes'in adı ısrarla geçiyor ve onun adına araştırma yapılıyor. Dolayısıyla ciddi olarak müşterek faildir. Sanık Nevzat Bahtiyar, fikir ve eylem birliği içinde olmasaydı böyle bir şey yapmazdı. Soğukkanlılıkla eylemine devam ediyor ve geri dönüyor. Sanki Nevzat bu olayın mağduruymuş gibi bir algı var ama cesedi dereye götürüp gömen Nevzat'tır. Nevzat doğrudan bu olayın içindedir, mağduru değildir. Nevzat ne itirafçı olmuştur ne de pişmandır. Nevzat artık kaçış noktası bulamadığı için olayı anlatmıştır. Nevzat olayı tamamıyla anlatmamıştır. Çünkü kendisi de ifadelerinde beyan değiştirmiştir ve çelişkili ifadeler vermiştir. Nevzat hala bu olayın tüm gerçeklerini anlatmamıştır. Narin'in cansız bedeni bulunmamış olsaydı ve Nevzat'ın aracı kameralara yansımasaydı bu yargılamayı belki de yapmayacaktık. Bütün sanıklar bu eylemi iştirak halinde birlikte gerçekleştirmişler. Dolayısıyla cezalandırılmalarını talep ediyorum."
Diyarbakır Barosu avukatlarından Erdem Kaya da Salim Güran ile eşinin ifadeleri arasında çelişki bulunduğunu öne sürerek şunları söyledi:
"Sanığın cinayetin işlendiği saatlerde olay yerinde bulunduğu sabittir. Salim Güran'ın işçileri olan Mehmet Selim Atasoy ve oğlu R.A. ile yaptığı telefon görüşmeleri şüphelidir. Bu kişiler Narin'in cansız bedeni gizlenirken belki de gözcülük yaptılar ya da Salim'e bilgi veriyorlardı. Salim'in telefonlarındaki verileri silmesi de zaten şüphelidir. Salim'in öldürme eylemi sırasında cinayet mahallinde olduğu sabittir. Salim Güran'ın cesedin yerini bildiği ve cesedin yerinin değiştirilmesi veya bulunmaması için gizlenmesi için dere kenarına gittiği de belirlendi. Bu kadar yakın olan Salim ve Nevzat'ın birbirini olaydan sonra aramaması iştirak halinde olduklarını gösteriyor. Yüksel Güran, Enes'i korumak için de beyanlarda bulunmuştur. Kayıp kızı için baba Arif Güran'ı aramayarak cinayeti gizlemeye yönelik harekette bulunmuştur. Yüksel Güran'ın diğer sanıklarla iştirak halinde cinayeti işlediğini düşünüyorum. Bu nedenle sanıkların cezalandırılmasını talep ediyorum."
Duruşma, avukatların mütalaaya ilişkin savunmalarıyla devam etti.
TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Üyesi, Çocuklara Karşı Şiddet ve İstismarı Araştırma Komisyonu Başkanvekili ve AK Parti Kocaeli Milletvekili Radiye Sezer Katırcıoğlu, "Narin kızımızın yanında durarak, onun hukukunu korumak amacıyla buradayız." dedi.
Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesinde, tutuklu sanıklar anne Yüksel, ağabey Enes ve amca Salim Güran ile Narinin cansız bedenini Eğertutmaz Deresine sakladığını itiraf eden Nevzat Bahtiyarın yargılandığı davanın ikinci duruşması sürüyor.
Beraberindeki komisyon üyeleriyle duruşmayı izleyen Katırcıoğlu, Diyarbakır Adliyesi önünde gazetecilere yaptığı açıklamada, Narinin yanında olduklarını, duruşmayı izlemek için Diyarbakıra geldiklerini söyledi.
Katırcıoğlu, şöyle konuştu:
"Bugün, görevlerimiz dışında 7 yaşında erkek, 4 yaşında kız çocuğu torunu olan bir anne, bir kadın, daha ötesinde de bir insan olarak bu davayı takip ediyoruz. Tekrar böyle olaylar, tekrar başka Narinler, Sıla bebekler ve diğer vakalar yaşanmasın diye komisyonumuz bu kalabalık heyetiyle birlikte tüm siyasi partilerden katılan milletvekilleriyle Narin kızımızın yanında durarak, onun hukukunu korumak amacıyla buradayız. Aynı zamanda komisyonumuz hem bu davayı hem de diğerlerini takip ederek ve komisyonumuzun çalışmaları sonucunda bir ihtiyaç olduğu an bir mevzuat düzenlemesi, belki bir yasal düzenleme ihtiyacı olacak... Onu da komisyonumuzun çalışması sonucunda sizlerle paylaşacağız. Bu vahşeti Narin kızımıza kim ya da kimler yaptıysa, niçin, nerede, ne sebeple olduğuna bakmaksızın suçluların en kısa zamanda en ağır suçu alması için komisyonumuzla, heyetimizle birlikte TBMM milletvekilleri olarak takibini yapacağız."
İlk günden beri suçluların ortaya çıkması ve ağır ceza alması noktasındaki takipleri için basın mensuplarına teşekkür eden Katırcıoğlu, İçişleri Bakanlığı, Adalet Bakanlığı ile Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının samimiyetle bu süreci kendi evlatları gibi sahip çıkarak suçluyu bulma adına gösterdikleri gayreti de ifade etmek istediğini belirtti.
"Diyarbakır Barosu avukatlarını, duruşmayı izlerken gördüm, gerçekten samimiyetle en kısa zamanda suçluyu bulmak, en ağır cezayı alabilmek adına gösterdikleri gayreti gördüm. Narin hepimizin evladı, Türkiyenin evladı, Türkiyenin kızı." diyen Katırcıoğlu, olaya yaklaşımlarının bu yönde olduğunu dile getirdi.
Katırcıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye Cumhuriyeti devletinin gerçekten adaleti en iyi şekilde, en kısa zamanda yerine getireceğine inanıyorum. Bu vakayla ilgili bir tek şey daha söylemek istiyorum; Narin vakasını diğerlerinden ayıran bir özelliğe işaret etmek istiyorum. Bu tip vakalarda ilk önce en yakınları suç duyurusunda bulunurken, Narinimizin ne yazık ki bu anlamda kendi yakınlarından bir suç duyurusu olmadı. Devletimiz bu anlamda devreye girdi, bakanlıklarımız bu konuda hızlı bir tavır aldılar. Sivil toplum örgütleri, barolar, tüm Türkiye Narinin yanında durdu. Başka Narinler yaşanmasın, başka Sılalar yaşanmasın, böyle vakalar olmasın diye biz davayı takip etmeye devam edeceğiz ve bunun için de komisyon olarak gereği neyse onu yapacağız. Çocuğumuzun üstün yararı ilkesiyle çocuğa şiddeti kırmızı çizgimiz olarak ele alıyoruz. Bu mücadelemiz gücümüzün yettiği, ömrümüzün elverdiği kadar devam edecek. Kimsenin yanına kar kalmayacak. En kısa zamanda, en ağır cezayı alacaklarını, tekrar takipçisi olacağımızı buradan ifade etmek istiyorum."
Bir gazetecinin, Narin Güran ve Sıla bebek cinayetlerinin duruşmalarına katılım konusunda Çocuklara Karşı Şiddet ve İstismarı Araştırma Komisyonu Başkanı Cengiz Aydoğdu ile arasında geçen ve açık kalan mikrofonlara yansıyan diyaloğa ilişkin sorusu üzerine de Katırcıoğlu, şöyle dedi:
"Bugün Narin kızımızla ilgili en hassas davayı, duruşmayı takip ediyoruz. Böyle bir soru gelmesini beklemiyordum ama şunu söylemek gerekir, daha çok katılım noktasında bir konuşmaydı. Böyle bir günde böyle bir soruyu beklemiyordum, ummuyordum, olmaması gerektiği için söylüyorum. AK Partide eleştiri ve istişare kültürü vardır."
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Narin Güran davasında ikinci duruşma! 4 sanık için karar bekleniyor
Diyarbakır'ın Bağlar ilçesinde 21 Ağustos'ta kaybolan ve 19 gün sonra cansız bedeni bulunan Narin Güran'ın ölümüne ilişkin davada bugün karar bekleniyor. Amca Salim Güran, anne Yüksel Güran, ağabey Enes Güran ve Narin'i dereye bıraktığını söyleyen Nevzat Bahtiyar hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası isteniyor. Duruşmada Salim Güran'ın işçisi Ramazan Atasoy, çoban Ahmet Akgün ve Erhan Güran tanık olarak ifade verdi. Duruşmada aile meclisi toplantısı gündeme geldi. Tanıkların çelişkili ifadeler vermesi üzerine Mahkeme Başkanı "Bizden bir şey saklıyorsunuz" diye tepki gösterdi. Tanık ifadelerinin ardından sanıkların son savunmaları alındı. Savcı mütalaasını tekrarlarken, duruşmaya ara verildi. Tekrar başlayan duruşmada gerginlik çıktı. Bunun üzerine duruşmaya 45 dakika ara verildi ve salon boşaltıldı
Diyarbakır'da 21 Ağustos’ta kaybolan, arama çalışmalarının 19’uncu gününde dere yatağında, çuvalda, üzeri taşlarla örtülü cansız bedeni bulunan 8 yaşındaki Narin Güran cinayetiyle ilgili ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle yargılanan amcası Salim Güran, annesi Yüksel Güran ve ağabeyi Enes Güran ile cesedi taşıdığı tespit edilen komşuları Nevzat Bahtiyar, ikinci kez hakim karşısına çıktı.
Karar çıkması beklenen, 1'i tutuklu 3 kişinin tanık olarak dinleneceği duruşma öncesi mahkeme salonu ve adliye çevresinde geniş güvenlik önlemi alındı. Sanıklar sabah saatlerinde adliyeye getirildi.
Bağlar ilçesi kırsal Tavşantepe Mahallesi'nde 21 Ağustos'ta kaybolduktan sonra arama çalışmalarının 19'uncu gününde dere yatağında çuvalda, üstü 30, 25 ve 20 kilo ağırlığındaki 3 taşla kapatılıp, çalılıklarla gizlenmiş halde cansız bedeni bulunan Narin Güran cinayetine ilişkin tutuklanan 12 kişiden 4'ü hakkında Diyarbakır 8'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede; aracında Narin'e ait DNA ve kıl örneği bulunan amcası Salim Güran, annesi Yüksel Güran ve ağabeyi Enes Güran ile gözaltına alındıktan sonra cesedi dere yatağına taşıdığını itiraf eden komşuları Nevzat Bahtiyar hakkında, HTS ve baz istasyonu kayıtlarına göre olay anında aynı evde oldukları tespit edildiği belirtilerek, 'İştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi. Davanın ilk duruşması, 7 Kasım'da görüldü. 3 gün süren duruşma sonunda mahkeme heyeti, ara kararını açıklayarak, sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verip, duruşmayı 26 Aralık'a erteledi.
BARİYERLERLE GÜVENLİK ÖNLEMİ ALINDI
Diyarbakır'da Narin Güran cinayeti davasının duruşması öncesi mahkeme salonu ve adliye çevresinde geniş güvenlik önlemi alındı. Polis ekipleri, adliye çevresine bariyerler yerleştirdi. Duruşma boyunca alana giriş-çıkışlar, polis kontrolünde olacak. Alana girmek isteyenler, üzerleri aranarak alınacak.
SANIKLAR ADLİYEYE GETİRİLDİ
Diyarbakırda 8 yaşındaki Narin Güranın öldürülmesine ilişkin bugün görülecek davanın ikinci duruşması kapsamında tutuklu sanıklar cezaevinden çıkarılarak Diyarbakır Adliyesine götürüldü.
İKİNCİ DURUŞMA BAŞLADI
Diyarbakır'da kaybolduktan 19 gün sonra dere yatağında çuvalda cansız bedeni bulunan Narin Güran (8) cinayetine ilişkin görülen davanın ikinci duruşması başladı. Baba Arif Güran, duruşmaya katılmak üzere adliyeye geldi.
TBMM İNSAN HAKLARINI İNCELEME KOMİSYONU BAŞKANI DURUŞMADA
TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı ve AK Parti Osmaniye Milletvekili Derya Yanık, beraberindeki heyet ile Narin Güran cinayeti davasının ikinci duruşmasına katıldı. Heyet, kendileri için ayrılan bölümde oturdu. AK Parti Adıyaman Milletvekilli Mustafa Alkayış, Diyarbakır Milletvekili Mehmet Sait Yaz, CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal ve Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu da duruşmaya katıldı. Tutuklu bulundukları cezaevlerinden getirilen Nevzat Bahtiyar, amca Salim Güran, ağabey Enes Güran ve anne Yüksel Güran ile avukatları, duruşma salonunda hazır bulundu.
TANIKLAR İFADE VERİRKEN AĞLADI
Duruşmada, ilk olarak Salim Güran'ın işçisi 15 yaşındaki Ramazan Atasoy, ardından da çoban Ahmet Akgün tanık olarak ifade verdi. Ramazan Atasoy çelişkili ifade verirken, iki tanık da kürsü de ağladı.
Salim Güran'ın işçisi Ramazan Atasoy, pedagog eşliğinde çelişkili ifadeler verdi. "Salim, senin yüzünden başımıza bunlar geldi, üstü ıslaktı, değiştirmişti" sözleri hatırlatılan Ramazan Atasoy, "Ben ifademi okumadım, sadece imza attım" dedi. Bekleme odasında ağlaması sorulan Atasoy "Bilmiyorum" derken, ifadesinde söylediği saatler çelişti.
Daha sonra tanık kürsüsüne gelen Ahmet Akgün'e "aile meclisi" olarak belirtilen görüntüler izletildi. Görüntülerde kendisinin de yer aldığını söyleyen Akgün, olay günü Narin'i görmediğini ifade etti. Mahkeme Başkanı'nın "Arka tarafta ne oldu" sorusu üzerine, "O şahıs bana vurdu, sonra da saat hediye ettiler" demesinin ardından ağlamaya başladı.
Savcı telefonundan Ahmet Akgün'e bir fotoğraf göstererek, ne zaman çekildiğini sordu, ancak Ahmet Akgün ne zaman çekildiğini bilmediğini söyledi. Savcının aile meclisi toplantısını sorması üzerine tekrar ağlamaya başlayan Ahmet Akgün, "Sen Enes’i gördün' diyorlar, ben Enes’i nerede göreceğim?" diye konuştu. Mahkeme Başkanı'nın "Şerefsizin şerefsizi Enes" dediklerini sorması üzerine Ahmet Akgün "Ben görmedim, çoban adamım, kimseye zararım yok" dedi.
'SİLAH ÇEKİP KAFASINA MI DAYAYAYIM'
Nevzat Bahtiyar'ın avukatı Ali Eryılmaz'ın 'Bu son tanığımız, iyi değerlendirmemiz lazım' cümlesi üzerine, mahkeme başkanı, "Ne yapayım silah çekip kafasına mı dayayayım?" dedi. Daha sonra A.A.'ya dönerek, "Bu arada silahım yok" dedi. A.A. da mahkeme başkanına, "Beni öldürsen de canım sana feda olsun" yanıtını verdi. Yüksel Güran'ın avukatı Yılmaz Demiroğlu'nun 'Kadını ya da adamı gördün mü' sorusu üzerine de A.A., "Trafik polisi değilim, görmedim. Olay sırasında Eren'i de duymadım" diye konuştu.
MAHKEME BAŞKANI: SİZ BİZDEN BİR ŞEY GİZLİYORSUNUZ
Duruşmada tanıklık yapan Erhan Güran, Mahkeme Başkanı'nın aile meclisi toplantısını sorması üzerine şunları söyledi:
"Bu çoban, 18 civarında evine geliyordu. Bende o saatte Narin’in kaybolduğunu söyledikleri için onu çağırdım. O da bana köyün içine girdiğinde kimseyi görmediğini söyledi. Ben de yanından gittim, kapıyı açamadı, duvardan atlayarak eve girdi. Şüpheli hareketler yapıyordu. Ben de evin önünde yemek yedik, Ahmet’i çağırın dedim, Ahmet geldi, oturdu. Ahmet’e, “O saatte köye giriyorsun, kimseyi görmedim diyor, gözleri kapalı mı eve giriyor?” diye sorduk. Sorduğumuz soru, kızınızın bulunması içindi."
Mahkeme başkanının "Siz orada bir kızın peşindesiniz, Enes’e soruyorsunuz, başka bir senaryo var" demesi üzerine Enes Güran "O söyledikleri kız, benim kızımdan bahsediyorlar. Namusla ilgili laf ediyorlar" yanıtını verdi. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı "Bunu geçen celsede sordum, söylemedin" demesi üzerine Erhan Güran "Aklıma gelmedi" dedi.
Mahkeme Başkanı ile Erhan Güran arasındaki konuşmaların devam etmesiyle birlikte, Mahkeme Başkanı, "Biz, bizden bir şey gizliyorsunuz" sözlerin üzerine Erhan Güran, "Gizlemiyoruz, unuttum" dedi.
Baba Arif Güran'ın ifadesiyle duruşma devam ediyor.
ARİF GÜRAN: YEMEK İÇİN GİTTİK
Duruşmada daha sonra Narin'in babası Arif Güran'a sorular yöneltildi. Mahkeme başkanının, "Tanık beyanlarına diyeceğiniz bir şey var mı?" sorusuna Güran, "Ahmet’in kamera açısında ben de vardım. Biz oraya toplantı için gitmedik, yemek için gittik. Ahmet konusu açıldı, 'Belki bildiği vardır' diye çağırdım. Bu adam da saat 18.00’de köye geldiği için, İsa da Narin’i saat 18.00’de köyde gördüm dediği için Ahmet’i çağırdık" dedi. Mahkeme başkanının, "Enes neden yoktu?" sorusuna da, "Planlı bir şey yoktu. Namazdan çıkınca yemeye çağırdılar. Ben, kızım nasıl kayboldu, bunun derdindeydim" yanıtını verdi.
NEVZAT BAHTİYAR DİNLENİYOR
Daha sonra sanık kürsüsüne Nevzat Bahtiyar geldi. Mahkeme başkanının "Bize söylemek istediğiniz bir şey var mı?" sorusuna Bahtiyar, "Yok" diye cevap verdi. Avukat Nahit Eren'in, "Dara 2’yi biz de inceledik. Sen baz verilerine göre battaniyeyi senden Salim nasıl aldı?" sorusuna da Bahtiyar, "Arabanın içine koydum, o sırada Salim geldi, battaniyeyi benden aldı, sonra arabayla aşağıya gitti, yönünü bilmiyorum" yanıtını verdi.
YÜKSEL GÜRAN'DAN NEVZAT BAHTİYAR'A BEDDUA
Duruşmada, anne Yüksel Güran'a son sözleri soruldu. Yüksel Güran "Narin'in katilini istiyorum" derken, yerine geçerken Nevzat Bahtiyar'a beddua etti.
Duruşmada, Nevzat Bahtiyar, "Ben pişman oldum, Narin’in yerini değiştirmek istedim ama fırsat bulamadım" dedi.
Mahkeme Başkanı, tanık ifadeleri sonrası amca Salim Güran'a sorusu olup olmadığı sorarken, Salim Güran, Dara 2 kamera kaydını korucu Necmettin Kaya'nın değiştirmiş olabileceğini ima etti.
Enes Güran ise söyleyecek bir şeyi olmadığını ifade etti.
SAVCI MÜTALAASINI TEKRAR ETTİ
Tanık ifadeleri ve sanıkların açıklamaları sonrası Mahkeme Başkanı, savcıya mütalaada değişiklik olup olmayacağını sordu. Savcı "Takdir mahkemenindir, bizim ekleyeceğimiz bir şey yok" dedi.
Bunun üzerine saat 15.30'a kadar duruşmaya ara verildi. Duruşma saat 15.30'da savcının mütalaasını okumasıyla tekrar başladı.
DURUŞMA SALONUNDA GERGİNLİK: 45 DAKİKA ARA VERİLDİ
Savcı mütalaasının ardından Arif Güran konuşurken duruşma salonunda gerginlik çıktı. Mahkeme başkanı duruşmaya ara verdi. Savcı mütalaasını tekrar etti ve sanıklar için ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmesini talep etti.
Olay gününü anlatan Arif Güran, "Olay günü Batman'daydım. Sabah evden çıktım. Amcamoğlu ile beraber. Akşamüstü köydeki komşum beni aradı. Nerde olduğumu sordu. 'Hayırdır' diye sordum. Merak ettiğini sordu. Bismil’de olduğumu söyledim. Narin'in kayıp olduğunu söyledi. Ardından bir kişi daha aradı. Oradan eve gelene kadar 2-3 kere kaza geçiriyorduk. Benim 5 tane oğlum da var ama Narin benim için farklıdır. Annesi için de farklıdır. Ne kadar önem gösterdiysem annesi de 2 kat gösterdi. Şimdi bir anne evladıyla sınanıyor. Köye yetiştik, aramalara katıldım. Orada kendimden geçtim. 'Narin'e bir şey mi oldu' dedim. Jandarma köpeği nereye gidiyorsa, o taraflara gidiyorum. Gençlerle mısırın içine girdim. 'Bir şey söylediğim zaman, kolluk dahil herkes sen aileni savunuyorsun' diyor. Muzaffer, beni aradı. Bir kaza olduğunu söyledi. Yanına gittim. Bana fotoğraf gösterdi. 'Benziyor' dedim. Komutanımızla beraber hastaneye gittik. Benim telefonumu sosyal medyalara paylaşmışlar. Kim paylaşmış onu da bilmiyorum. Öyle bir şey oldu ki artık telefona cevap veremez oldum. Birçok asılsız ihbar geldi. Kolluk kuvvetlerine bildiklerimi anlattım" dedi.
"BENİM KIZIMDAN NE İSTEDİN SEN"
Arif Güran, "Nevzat'ı anlattım. Bana, 'Bir adam 50 bin TL için adam öldürmez' dediler. 4-5 gün hiç uyuyamadım. Yemek de yiyemedim. Artık beynim uyuştu. Bu şekil ifadelere de gittim. En son karakola gittiğim zaman karakol komutanımız da oradaydı. Diğer yarbaylar da oradaydı. Orada, 'Kızım tepeye çıkmamış' dedim. 'Narin görmemesi gereken bir şeyi gördü. O yüzden ona kıydılar. Senin, Erhan'ın ve Baran hariç diğerleri biliyor' dediler. 'Mümkün değil' dedim. 'Önce 5' dediler sonra '5.45' dediler. Saat 7'ye kadar kızımı köyün içine koydular. 'İnanmıyorum' dedim. Bana, 'Şeyma Kaya 4,5'ta senin kızını görmüş' dediler. Sonra bana, 'Salim 18.30'da hızla arabayla köyün içinden senin kızını almış gitmiş' dediler. Dedim, 'İnanmıyorum.' Sonra Salim tutuklandı. Sonra Salim'in 2 işçisini yakaladılar. Telefon görüşmesi falan filan. Bu süreç bu şekil devam etti. Benle hanımım karakola gittik. 'Narin, Salim'in aracına binmiyor ama' dediğim zaman bana 'Ama demeyeceksin' dedi. Yüksel de o arabayla nişana gittiğini söyledi. Ona da 'Sen nasıl böyle bir şey söylersin' dedi. 'Tamam gidin, komutan şu an müsait değil' dedi. Bu vahşi, camide yanıma geldi. Zoruma giden bu oldu. Eli bile titremiyordu, benimle namaz kılıyordu. Benim kızımdan ne istedin sen? Buradaydım, sen ne istedin kızımdan? Tepenin üstünde iki kurşun sıksaydı. Bu adam gözümün içine bakıyordu" diye konuştu. Bu sırada Yüksel Güran da "Allah'ım sen bize yardım et" diyerek bağırdı.
"NARİN’İN ANNESİNE NAMUSSUZLUK YAFTASI YAPIŞTIRIYOR"
Nevzat Bahtiyar'a yönelik Arif Güran, "Senin başına silah dayandığı zaman, Salim tutuklandıktan sonra gelseydin. 1700 jandarma personeli vardı. Gelseydi. Bazıları diyor ki itirafçı. Kaçarken yakalandı. Evladım için canımı veririm. Böyle bir Allahsızlık var mıdır? Salim yakalandıktan sonra konuşmuyorsun. O namaz seni çarpsın. Öbür dünyada senin imanına, senin dinine davacıyım. Bunun üzerine Narin'in annesine namussuzluk yaftası yapıştırıyor. Avukat Ali, sen televizyonda benim namusum üzerinde konuşuyorsun. Aynaya bak. Tülin doğduğu zaman özürlüydü. Öyle bir gözleri vardı ki. Bu anne 8 yıl boyunca baktı. Kızım sabaha kadar ağlardı. Bu ana o evladına baktı, 8 yıl boyunca baktı. Yukarıda Allah var. Eşimin namusuna da kefilim. Herkes kendi ailesinden sorumludur. Kimse kimsenin iffetine, namusuna laf söyleyemez. Benim kızım eğer bugün orada bir defa ölüyorsam o anne bin defa ölüyor. Benim kızım nerede katledilmiş belli. Bir katilin lafıyla evimin içine giriyor. Gittim, oğlumu öptüm. Oğlum uyandı. Uyanmasaydı, intihar edecektim. Bir insan koltuğundan olmasın diye bir aileyi katlediyorlar. Allah vekil, Narin için tek bir şey yapan devlettir. Diğer insanların hepsi para için, takipçi için. Ben her gün ölüyorum" diye konuştu.
SALON BOŞALTILDI
Anne Yüksel Güran, ağlayarak, "Ya Rabb’im sana isyan etmiyorum ama bu vahşiye isyan ediyorum" diyerek bağırdı. Ağabeyi Enes Güran da sesini yükselterek "Bırakın beni, çıkmak istiyorum" dedi. Bunun üzerine gerginlik yaşandı, Güran ailesinden bazı kişiler, "Adalet" diyerek bağırdı. Bunun üzerine mahkeme başkanı, salonun boşaltılmasına karar verip, duruşmaya 45 dakika ara verdi.
NARİN’İN ÖLDÜRÜLME NEDENİNİN BELİRLENEMEMESİNE SEBEBİYET VERECEK İRADE ORTAYA KOYMUŞLAR
Savcı, esas hakkındaki mütalaasında sanıklar, Narin’in amcası Salim Güran, annesi Yüksel Güran ve ağabeyi Enes Güran ile cesedi taşıyan Nevzat Bahtiyar ile ilgili 'İştiraken kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep etti. Mütalaada dosya içeriğinde soruşturma ve kovuşturma boyunca bulunan ve sunulan tüm kamera görüntüleri, ifade tutanakları, Adli Tıp raporları, olay yeri inceleme raporları, HTS kayıtları, HTS daraltılmış baz analiz raporu ve bu yönde desteklenen bilirkişi raporu, kriminal raporlar, ulusal kriminal büro raporu, görüşme kayıtları, cep telefonları üzerinde yapılan inceleme neticesinde elde edilen veriler, kolluk tutanakları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, olay günü sanıklar Enes Güran’ın, Salim Güran’ın, Yüksel Güran’ın ve Nevzat Bahtiyar’ın olay saatinde Arif Güran’ın evi ve civarında bulundukları hususunun daraltılmış baz analiz raporu ve bilirkişi raporuyla tespit edildiğini belirtilerek, “Ayrıca 28/11/2024 tarihli ulusal kriminal büronun raporu ile de desteklenen ahır-ev bölgesinde olay saatinde gerçek-canlı hareketleri mevcut olup Narin Güran’ın da ahır-ev bölgesine ulaştığının belirlendiği bu bağlamda sanıkların olayın sonuna kadar zaman ve mekan birlikteliği içerisinde oldukları ve bu eyleme taraftar olmadıklarını gösterecek şekilde engelleyici bir irade ortaya koymadıkları gibi fikir ve eylem birlikteliği içerisinde hareket ederek bildikleri gerçeği açıklamamak suretiyle Narin Güran’ın öldürülme saikinin kesin bir şekilde belirlenememesine sebebiyet vererek iştirak iradelerini ortaya koydukları, kasten öldürme suçunun işlenmesinde suçun icrasını kolaylaştırma iradeleri yanında suçun işlenmesi sonrasındaki tutumları da göz önüne alındığında Narin Güran’ı boğmak suretiyle ölümüne sebebiyet verdikleri ve üzerlerine atılı suçu müşterek fail olarak işledikleri anlaşılmakla, yukarıda izah olunan nedenlerle üzerlerine atılı ‘İştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme’ suçunu işleyen sanıklar Enes Güran ve Yüksel Güran’ın eylemine uyan Türk Ceza Kanunu 37/1 maddesi delaletiyle Türk Ceza Kanunu 82/1-d,e, 53/1 ve 63. sevk maddeleri uyarınca, sanıklar Salim Güran ve Nevzat Bahtiyar’ın eylemine uyan Türk Ceza Kanunu 37/1 maddesi delaletiyle Türk Ceza Kanunu 82/1-e, 53/1 ve 63'üncü sevk maddeleri uyarınca ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılmalarına, alacakları ceza miktarı nazara alındığında hükümle birlikte sanıkların tutukluluk hallerinin devamına, sanıkların gerçekleştirdikleri eylemin niteliği, olayın oluş biçimi, eylemden sonraki ve yargılama sürecindeki tutum ve davranışları dikkate alınarak haklarında TCK 62'nci maddesinin uygulanmasına yer olmadığına, mahkememiz nezdinde adli emanete kayıtlı materyallerin dosyada delil olarak saklanmasına, işlemiş oldukları suçun kasti suç olması nedeni ile haklarında hürriyeti bağlayıcı cezaya hükmolunması durumunda 5237 Sayılı Türk Ceza Kanununun 53'üncü maddesinin 1'inci fıkrası gereğince belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılmalarına, sanıkların gözaltında ve tutuklulukta geçirdiği sürelerin 5237 Sayılı Türk Ceza Kanununun 63'üncü maddesi gereğince cezalarından mahsubuna, 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 325/1 maddesi gereğince tüm yargılama giderlerinin sanıklardan müteselsilen tahsiline karar verilmesi, kamu adına talep ve mütalaa olunur" denildi.
Mütalaada ayrıca 27 Kasım'da dava dosyasına sunulan ve Van Kriminal Şube Müdürlüğü'ne gönderilerek ilgili videoların ses iyileştirilmelerinin ve söz konusu konuşmaların Türkçe tercümesi yapılmak üzere rapor talep edilen Erhan Güran'ın evindeki kamera görüntüleriyle ilgili olarak da "Şahsın ikametindeki kamera görüntülerinde yer alan kişilerin eylemlerinin kasten yaralama, tehdit, suçluyu kayırma, suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme suçları yönünden suç ve suç unsuru teşkil ettiği değerlendirildiğinden Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunulmasına karar verilmesi, kamu adına talep ve mütalaa olunur" ifadeleri kullanıldı.
İKİNCİ DURUŞMADA 1'İ TUTUKLU 3 TANIK DİNLENECEK
İkinci duruşma için alınan ek kararda, sanık avukatlarının celse arasındaki talepleri doğrultusunda 1'i tutuklu 3 kişinin tanık sıfatıyla dinlenilmesine karar verildi. Mahkeme tarafından verilen kararda, amca Erhan Güran ve çoban A.A.'nın (33) duruşmaya zorla getirilmesi, amca Salim Güran'ın işçisi tutuklu şüpheli 15 yaşındaki suça sürüklenen çocuk R.A.'nın ise cezaevinden celbi için karar verildi. Mahkeme dosyasına giren görüntülerde, amca Erhan Güran ile evinde yapılan toplantıda sorular sorup, daha sonra gönderdikleri çoban A.A.'nın görüntüleri ortaya çıkmıştı. Amca Salim Güran'ın işçisi R.A. ise ilk duruşmada 'Tanıklık yapmak istemiyorum' deyince, salondan çıkarılmıştı.
AİLE TOPLANTISI GÖRÜNTÜLERİ İNCELENDİ
Narin Güran'ın cansız bedeninin bulunmasından 1 gün önce Erhan Güran’ın evinin önünde yapılan toplantıdaki Türkçe ve Kürtçe konuşmaların yer aldığı görüntü de Ulusal Kriminal Büro tarafından incelenerek, hazırlanan bilirkişi raporu da mahkemeye gönderildi.
Karar çıkması beklenen duruşma öncesi mahkeme salonu ve adliye çevresinde geniş güvenlik önlemleri alınacak.
RTÜK BAŞKANI'NDAN DUYARLILIK MESAJI
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Ebubekir Şahin, "Narin kızımızın cinayet davasının yeni bir duruşması gerçekleştirilecek. Duruşma sırasında ve sonrasında medyamızdan sorumluluk ve duyarlılık bekliyoruz" dedi.
RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda, "Kamuoyunun malumu olduğu üzere Narin kızımızın cinayet davasının yeni bir duruşması gerçekleştirilecek. Duruşma sırasında ve sonrasında medyamızdan sorumluluk ve duyarlılık bekliyoruz. İlk soruşturma aşamasında maalesef yayıncılık ilkelerini zorlayan medyamızı bu kez azami dikkatli olmaya ısrarla davet ediyorum. Amacımız gerçeklerin ortaya çıkmasıdır. Dosyaya giren gizlilik kapsamındaki delillerin ifşa edilmesi gibi sonucu akamete uğratacak tutumlardan kaçınılması şarttır. Yasamızda ve tüm yayıncılarımızın imza vererek onayladığı “görsel işitsel medya etik ilkeleri” sarihtir. Bu ilkelere riayet etmeyen sorumsuz yayıncılar hakkında gerekli yasal yaptırımlar uygulanacaktır. Önemle hatırlatır, ilkeli habercilerimize teşekkür eder, başarılar dilerim" ifadelerini kullandı.
AVUKATLARIN MÜTALAAYA İLİŞKİN SAVUNMALARIYLA SÜRÜYOR
Diyarbakır'da 8 yaşındaki Narin Güran'ın öldürülmesine ilişkin tutuklu 4 sanığın ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle yargılandığı davanın ikinci duruşması, avukatların mütalaaya ilişkin savunmalarıyla devam ediyor.
Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada, Cumhuriyet savcısının mütalaayı okumasının ardından baba Arif Güran'ın avukatı Berat Kocakaya savunma yaptı.
Kocakaya, savunmasında, Arif Güran'ın kızını öldürenlerin en ağır şekilde cezalandırılmasını istediğini belirterek, "Bugün burada hukukun gereklerini yapmazsak Narin'in katledilmesini aydınlatmamış olacağız. Adalet tecelli edecekse bu 4 sanığın ne işlediğini açıkça bilmemiz gerekiyor." dedi.
Diyarbakır Barosu Başkanı Abdulkadir Güleç de sanıkların cezalandırılması yönündeki mütalaaya iştirak ettiklerini belirterek şu beyanda bulundu:
"Bu dava vesilesiyle basın da üzerine düşeni, gerekeni yaptı. Birçok sivil toplum kuruluşu, dernek, aktivist, siyasi parti temsilcisi katıldı duruşmaya. Hepinize teşekkür ederim. Olay günü Enes, Yüksel ve Salim Güran ile Nevzat Bahtiyar'ın Arif Güran'ın evinde bulundukları HTS kayıtlarıyla anlaşılmaktadır. Rapora göre Narin Güran'ın tepeyi aştığı tespiti söz konusu. Narin'in katillerinin bulunması için mücadele ederken Arif Güran ile aynı noktada duruyoruz. Arif bey konuşurken hepimizin gözü doldu. Babalık duygusuyla yaşadığı o acıyı çok iyi biliyorum. Gerçek, hakikat ortaya çıktığında Arif Güran'ın da kamuoyunun da vicdanı kısmen rahatlayacaktır."
Diyarbakır Barosu adına söz alan avukat Aydın Özdemir de Narin'in öldürüldüğü güne ilişkin tutuklu sanık ağabey Enes Güran'ın saatle ilgili bilgilerde çelişkili beyanlarda bulunduğunu ileri sürdü.
Özdemir, şunları ifade etti:
"Enes ilk beyanında Narin'in kaybolduğu saate ilişkin cinayete yakın saatlerden bahsediyor. Dolayısıyla öldürme olayını bilen birisi ancak bu denli yakın ifadede bulunabilirdi. Enes, vücudundaki izler hakkında da çelişkili beyanlar verdi. Verdiği farklı beyanlar hayatın olağan akışına aykırıdır. Mısır koçanlarıyla bu denli ciddi yaralanma olsaydı kimse tarım işiyle uğraşmazdı. Aile bireyleri aile meclisi toplantısının olmadığını söyledi. Saklayacak bir şeyleri olan insanlar bunu söyler. O toplantıda en çok ismi konuşulan kişi Enes'tir. Enes'in adı ısrarla geçiyor ve onun adına araştırma yapılıyor. Dolayısıyla ciddi olarak müşterek faildir. Sanık Nevzat Bahtiyar, fikir ve eylem birliği içinde olmasaydı böyle bir şey yapmazdı. Soğukkanlılıkla eylemine devam ediyor ve geri dönüyor. Sanki Nevzat bu olayın mağduruymuş gibi bir algı var ama cesedi dereye götürüp gömen Nevzat'tır. Nevzat doğrudan bu olayın içindedir, mağduru değildir. Nevzat ne itirafçı olmuştur ne de pişmandır. Nevzat artık kaçış noktası bulamadığı için olayı anlatmıştır. Nevzat olayı tamamıyla anlatmamıştır. Çünkü kendisi de ifadelerinde beyan değiştirmiştir ve çelişkili ifadeler vermiştir. Nevzat hala bu olayın tüm gerçeklerini anlatmamıştır. Narin'in cansız bedeni bulunmamış olsaydı ve Nevzat'ın aracı kameralara yansımasaydı bu yargılamayı belki de yapmayacaktık. Bütün sanıklar bu eylemi iştirak halinde birlikte gerçekleştirmişler. Dolayısıyla cezalandırılmalarını talep ediyorum."
Diyarbakır Barosu avukatlarından Erdem Kaya da Salim Güran ile eşinin ifadeleri arasında çelişki bulunduğunu öne sürerek şunları söyledi:
"Sanığın cinayetin işlendiği saatlerde olay yerinde bulunduğu sabittir. Salim Güran'ın işçileri olan Mehmet Selim Atasoy ve oğlu R.A. ile yaptığı telefon görüşmeleri şüphelidir. Bu kişiler Narin'in cansız bedeni gizlenirken belki de gözcülük yaptılar ya da Salim'e bilgi veriyorlardı. Salim'in telefonlarındaki verileri silmesi de zaten şüphelidir. Salim'in öldürme eylemi sırasında cinayet mahallinde olduğu sabittir. Salim Güran'ın cesedin yerini bildiği ve cesedin yerinin değiştirilmesi veya bulunmaması için gizlenmesi için dere kenarına gittiği de belirlendi. Bu kadar yakın olan Salim ve Nevzat'ın birbirini olaydan sonra aramaması iştirak halinde olduklarını gösteriyor. Yüksel Güran, Enes'i korumak için de beyanlarda bulunmuştur. Kayıp kızı için baba Arif Güran'ı aramayarak cinayeti gizlemeye yönelik harekette bulunmuştur. Yüksel Güran'ın diğer sanıklarla iştirak halinde cinayeti işlediğini düşünüyorum. Bu nedenle sanıkların cezalandırılmasını talep ediyorum."
Duruşma, avukatların mütalaaya ilişkin savunmalarıyla devam etti.
TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Üyesi, Çocuklara Karşı Şiddet ve İstismarı Araştırma Komisyonu Başkanvekili ve AK Parti Kocaeli Milletvekili Radiye Sezer Katırcıoğlu, "Narin kızımızın yanında durarak, onun hukukunu korumak amacıyla buradayız." dedi.
Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesinde, tutuklu sanıklar anne Yüksel, ağabey Enes ve amca Salim Güran ile Narinin cansız bedenini Eğertutmaz Deresine sakladığını itiraf eden Nevzat Bahtiyarın yargılandığı davanın ikinci duruşması sürüyor.
Beraberindeki komisyon üyeleriyle duruşmayı izleyen Katırcıoğlu, Diyarbakır Adliyesi önünde gazetecilere yaptığı açıklamada, Narinin yanında olduklarını, duruşmayı izlemek için Diyarbakıra geldiklerini söyledi.
Katırcıoğlu, şöyle konuştu:
"Bugün, görevlerimiz dışında 7 yaşında erkek, 4 yaşında kız çocuğu torunu olan bir anne, bir kadın, daha ötesinde de bir insan olarak bu davayı takip ediyoruz. Tekrar böyle olaylar, tekrar başka Narinler, Sıla bebekler ve diğer vakalar yaşanmasın diye komisyonumuz bu kalabalık heyetiyle birlikte tüm siyasi partilerden katılan milletvekilleriyle Narin kızımızın yanında durarak, onun hukukunu korumak amacıyla buradayız. Aynı zamanda komisyonumuz hem bu davayı hem de diğerlerini takip ederek ve komisyonumuzun çalışmaları sonucunda bir ihtiyaç olduğu an bir mevzuat düzenlemesi, belki bir yasal düzenleme ihtiyacı olacak... Onu da komisyonumuzun çalışması sonucunda sizlerle paylaşacağız. Bu vahşeti Narin kızımıza kim ya da kimler yaptıysa, niçin, nerede, ne sebeple olduğuna bakmaksızın suçluların en kısa zamanda en ağır suçu alması için komisyonumuzla, heyetimizle birlikte TBMM milletvekilleri olarak takibini yapacağız."
İlk günden beri suçluların ortaya çıkması ve ağır ceza alması noktasındaki takipleri için basın mensuplarına teşekkür eden Katırcıoğlu, İçişleri Bakanlığı, Adalet Bakanlığı ile Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının samimiyetle bu süreci kendi evlatları gibi sahip çıkarak suçluyu bulma adına gösterdikleri gayreti de ifade etmek istediğini belirtti.
"Diyarbakır Barosu avukatlarını, duruşmayı izlerken gördüm, gerçekten samimiyetle en kısa zamanda suçluyu bulmak, en ağır cezayı alabilmek adına gösterdikleri gayreti gördüm. Narin hepimizin evladı, Türkiyenin evladı, Türkiyenin kızı." diyen Katırcıoğlu, olaya yaklaşımlarının bu yönde olduğunu dile getirdi.
Katırcıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye Cumhuriyeti devletinin gerçekten adaleti en iyi şekilde, en kısa zamanda yerine getireceğine inanıyorum. Bu vakayla ilgili bir tek şey daha söylemek istiyorum; Narin vakasını diğerlerinden ayıran bir özelliğe işaret etmek istiyorum. Bu tip vakalarda ilk önce en yakınları suç duyurusunda bulunurken, Narinimizin ne yazık ki bu anlamda kendi yakınlarından bir suç duyurusu olmadı. Devletimiz bu anlamda devreye girdi, bakanlıklarımız bu konuda hızlı bir tavır aldılar. Sivil toplum örgütleri, barolar, tüm Türkiye Narinin yanında durdu. Başka Narinler yaşanmasın, başka Sılalar yaşanmasın, böyle vakalar olmasın diye biz davayı takip etmeye devam edeceğiz ve bunun için de komisyon olarak gereği neyse onu yapacağız. Çocuğumuzun üstün yararı ilkesiyle çocuğa şiddeti kırmızı çizgimiz olarak ele alıyoruz. Bu mücadelemiz gücümüzün yettiği, ömrümüzün elverdiği kadar devam edecek. Kimsenin yanına kar kalmayacak. En kısa zamanda, en ağır cezayı alacaklarını, tekrar takipçisi olacağımızı buradan ifade etmek istiyorum."
Bir gazetecinin, Narin Güran ve Sıla bebek cinayetlerinin duruşmalarına katılım konusunda Çocuklara Karşı Şiddet ve İstismarı Araştırma Komisyonu Başkanı Cengiz Aydoğdu ile arasında geçen ve açık kalan mikrofonlara yansıyan diyaloğa ilişkin sorusu üzerine de Katırcıoğlu, şöyle dedi:
"Bugün Narin kızımızla ilgili en hassas davayı, duruşmayı takip ediyoruz. Böyle bir soru gelmesini beklemiyordum ama şunu söylemek gerekir, daha çok katılım noktasında bir konuşmaydı. Böyle bir günde böyle bir soruyu beklemiyordum, ummuyordum, olmaması gerektiği için söylüyorum. AK Partide eleştiri ve istişare kültürü vardır."
Kaynak: Haber Türk
2025'te bizi hangi salgın hastalıklar bekliyor?
Alabora olan göçmen teknesindeki 69 kişi kayboldu
Ünlü türkücü İbrahim Tatlıses 21 kilo verdi
Yıldırım’da 7 Mahallede Kentsel Dönüşüm Başlayacak
Türkiye Şampiyonu Yenişehir’den
TREN GARLARINDA ÜCRETSİZ İNTERNET DÖNEMİ BAŞLIYOR
Netanyahu'un eşine 'tanığı taciz' davası
Bursaspor U19 Milli Takımı'na 2 yeni isim!
Çinli otomotiv devi robot geliştirmek için kollarını sıvadı!
SGK karşılıyor; Emeklilere diş yaptırma hakkı!
Cam silerken 4. kattan düştü!
Annesinden zorla para alan şahıs tutuklandı
Bursa'da yılbaşında kar yağacak mı?
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Mehmet Akif Ersoy mesajı
Ünlü isimler, 'Gazze' için Bursa'ya geliyor