Bilimsel bir çalışma makarna yemek ile mutluluk arasında bir paralelliğin olduğunu belirlemiş. Peynirli, soslu makarnanın insan psikoloji üzerindeki etkileri bilinenden çok daha fazla ve güçlü.
Makarna, dünyanın en güzel yemeklerinden biri. Lezzetli bir hamurun çeşitli şekillerde hazırlanıp haşlandıktan sonra sosla buluşması kadar insanı mutlu eden bir yok gibi.
Milan IULM Üniversitesi Davranış ve Beyin Laboratuvarı'ndan yapılan bir araştırma makarnayı sevip daha çok sık tüketenlerin duygusal ve bilişsel açıdan tüketmeyenlere oranla daha mutlu olduklarını tespit etmiş.
25-55 yaş arasında yapılan çalışmada deneklerin makarna yedikten sonra duygusal ve bilişsel açıdan daha olumlu oldukları belirlenmiş. Makarna yedikten sonra yaşanılan mutluluk hali vücuttaki bir aminoasit ile ilgili. Bu aminoasit triptofan ve varlığı mutluluk hormonu olarak bilinen serotonin hormonunu destekleyip daha yoğun bir şekilde salgılanmasını sağlıyor.
Zengin bir karbonhidrat kaynağı olan makarna, serotonini artırırken rahatlama ve huzur hissi de veriyor. Makarnanın kısa sürede hazırlanıyor oluşu, verdiği lezzet ve sıcaklık duygusu, çoğu zaman aile veya arkadaşlarla birlikte, aynı masada yeniliyor oluşu, olmasa bile, tek başına yenilse dahi yalnızlık duygusunu yok eden bir özelliği psikolojik ve duygusal doygunluk sağlıyor.
Kısacası, makarna ile sadece damak, mide değil ruh da besleniyor.