Bu sistem CHP’nin özelinde uyguladığı bir sistem değil. Ben önceki dönem İl Sekteriydim. İnanın kendi dönemimizde biz hiç sahaya inmezdik. İl Başkanımızı da Teknik öğretmenlikten başlayan iş yaşamı yolculuğunda başarılarıyla dikkat çeken bir iş adamı ve Sanayi bölgesi başkanlığı kimliğinden siyasi kulvardaki tecrübesine değin örnek bir sima Nilüfer Organize Sanayi Bölgesi’nin (NOSAB) Yönetim Kurulu Başkanı ve Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kurulu (OSBÜK) Yönetim Kurulu Üyesi Erol Gülmez…!
Başkan Gülmez; kuruluşunun 21. Yılında Nilüfer Organize Sanayi Bölgesi yönetimi ile OSBÜK nezdinde yaptığı çalışmalar ve yaşama geçirdiği projelerle dikkat çekiyor ve ülke ekonomisi başta olmak üzere sanayicinin yansıttığı tabloya dair tespitleri ile de kamuoyunca yakinen takip ediliyor.
Erol Gülmez başkanlığındaki Nilüfer Organize Sanayi Bölgesi (NOSAB) Bursa’da başta üretimde garantör rolü üstlenirken, sanayi yönetiminde teknolojik gelişmeleri uygulayabilen yapısıyla ve sosyal sorumluluk projeleri ile dikkat çekiyor. NOSAB özellikle E-0SB çalışmalarında ve teknoloji odaklı hizmetlerde Türkiye’nin sayılı sanayi üsleri arasında.
Velhasıl deyim yerinde ise ‘Tıkır tıkır’ işleyen bir sistem var NOSAB’da…!
Başkan Erol Gülmez de aynen böyle ifade ediyor Nilüfer Organize Sanayi Bölgesi’nden yansıyan tabloyu…
Sistem işliyor işlemesine de sanayicinin üstünde ateşten bir gömlek var;
Dövizdeki dalgalanma, elektrik maliyetlerinin yüzde 219, doğalgaz maliyetlerinin de yüzde 443 artmasıyla devasa boyutta yükselen faturalar sanayiciyi adeta kapana kıstırmış durumda..!
İşte bu kıskaç içerisinde sanayicinin pandemiden kaynaklı oluşan fırsatları da değerlendiremediğine vurgu yapan Başkan Gülmez ‘Şirketler bu durumda öz sermaye bazında sürekli zayıflıyor, yatırım yapamıyor, sonuç olarak pandemiden kaynaklı Avrupa’dan gelen talepleri de karşılayamıyorlar’ tespitinde bulunuyor.
Üretim ekonomisinde OSB’lerin öneminin çok mühim olduğuna değinirken bazı eleştirilere anlam veremediğini de özellikle ifade ediyor NOSAB Başkanı…
‘Bursa sanayiye doydu, başka OSB istemiyoruz’ yönündeki talepler işaret eden Başkan Gülmez “Bursa’da sanayi bölgeleri dışında konuşlanmış, OSB alanlarının toplamının 2 katı büyüklüğünde, sanayi kuruluşları var. Öncelikle bütün sanayi hareketlerinin OSB’ler içerisinde olmasının zorunlu hale getirmek gerekiyor ve OSB alanlarının büyümesi gerekiyor” diyor ve net yanıt bekleyen iki de soru yönelterek büyük bir probleme dikkat çekiyor;
“Bir tarım arazisine nasıl fabrika kurulur, elektrik ve diğer hatlar çekilebilir? Bunların nasıl yapıldığını bilmiyoruz. Bursa’da maalesef kaçak sanayileşmeye göz yumuluyor.
Bursada Bugün’de moderatörlüğü üstlendiğim Fİ Kelam’da konuğumdu NOSAB Başkanı Erol Gülmez…
Nilüfer Organize Sanayi Bölgesi’nde yaşama geçirilen hizmetleri de anlattı NOSAB Başkanı…
NOSAB Akademi kuruldu…
*Yağmur ve kanalizasyon alt yapısını düzenleniyor
*Su hatları yenileniyor
*OSOS yani ‘Uzaktan Okuma Sistemi’ne geçilerek ‘e-hizmet’ anlayışı yenileniyor
*Elektrik ve doğalgaz sayaçları yenileniyor
*Sanayiciler tüm hizmetleri çok yakında ‘e-NOSAB’ üzerinden dijital olarak alabilecek.
Aynı zamanda tecrübeli bir siyasetçi olan ve son seçimde CHP İl Başkanlığına da aday olan Erol Gülmez ile Başkent Ankara’nın baş döndürücü politik gündemini de konuştuk. “Siyaset zor bir iş. Rahmetli Süleyman Demirel’in dediği gibi; ‘Boş tencere iktidar değiştirir’ dedi Gülmez ve aynen şu yorumda bulundu;
‘Tencerenin boş olduğunu herkes biliyor ve bu durum ilerde bir dönüşümün habercisi’
İşte Nilüfer Organize Sanayi Bölgesi (NOSAB) Yönetim Kurulu Başkanı ve OSBÜK Yönetim Kurulu Üyesi Erol Gülmez’in çok mühim suallere verdiği net, samimi ve çarpıcı yanıtlar…!
HAYATA ERKEN ATILABİLMEK İÇİN TERCİH ETTİM…!Teknik öğretmenlikten Organize Sanayi Başkanlığı’na kadar uzanan örnek bir iş yaşamınız var. Bu süreci anlatırsanız neler söylersiniz ?
Net ifade etmem gerekirse hayata erken atılabilmek için tercihim endüstri meslek lisesi oldu. 1980 yılında Tophane Endüstri Meslek Lisesi’ni bitirdim. 1982 yılında Ankara Gazi Üniversitesi Yüksek Teknik Öğretmen Okulu’nu kazandım. 1986 yılında ise Erzurum Endüstri Meslek Lisesi’ne Metal İşleri Atölye Öğretmenliğine tayinim çıktı. Burada yaklaşık 2 yıl görevde bulundum. Sonrasında ailevi nedenlerde ötürü istifa etmek durumunda kaldım. Ardından Bursa’da özel sektörde çeşitli işler yaptım. Örneğin, bir otomotiv firmasında her kademede çalıştım. 2003 yılında da çalıştığım firmadan karşılıklı rıza ile ayrıldık. O firmanın tedarikçisi olarak kendi firmamı kurdum. 5-6 kişiyle küçük bir atölye gibi başladığımız girişim şuan 250 çalışan sayısına ulaşmış durumda. 2001 yılında da NOSAB kurulmuştu. NİLSİAD ve NOSAB’ın ilk kuruluşunda Kurucu Başkan Yardımcısı idim. Yaklaşık 17 yıl Yönetim Kurulu Üyeliği yaptım. 3 yıl kadar önce de Yönetim Kurulu Başkanlığı’na seçildim.
EKONOMİDE KAOSU BİTİRMENİN İKİ YOLU VAR !Sanayicinin elektrik ve doğalgaz giderleri sürekli artarken temel gıdadan benzine zamlar da sürüyor. Size göre bu zamlar küresel nedenlerden dolayı mı yapılıyor yoksa ülkedeki ekonomik sürecin aşağıya doğru çekilmesi midir sebep ?
Biz ülke olarak cari açığı olan bir ekonomiye sahibiz. Enerji İthalatına da Yılda 3-4 milyar doların üzerinde bütçe harcıyoruz. Avrupa’nın çoğu ülkesi de enerjide dışa bağımlı. Cari açığı düşürmenin iki yolu var; Ya enerji kaynaklarına sahip olacaksın ya da ihracatla cari açığı düşüreceksin. Yoksa ülkenin bu kaostan kurtulma şansı yok. Pandemi dolayısıyla başta Almanya olmak üzere Avrupa ülkeleri tedarik zincirini Çin’den Türkiye’ye kaydırıyorlar. Fakat Sanayicimiz hızla artan maliyetlerden dolayı, zaten para kazanamıyor, zarar ediyor ve bu talepleri karşılayamıyor. Devalüasyondan dolayı da yatırım yapılamıyor. Anlaşmalar dolarla yapılıyor olsa dahi, ödemelerimizin dönüş ortalaması 90 gündür. Yani 90 gün sonra ihraç ettiğiniz ürünün ödemesini tahsil ettiğinizde, sattığınız ürünün hammaddesi döviz bazında epey yükselmiş oluyor. Karı bırakın bir kenara, hammadde temin etmekte zorlanıyorsunuz. Şirketler bu durumda öz sermaye konusunda sürekli zayıflıyor, yatırım yapamıyor, sonuç olarak da pandemiden kaynaklı Avrupa’dan gelen talebi de karşılayamıyor. Son 2 yıldır da ekonomik zayıflama süreci devam ediyor. Bizden ürün tedarik edemeyen Avrupa ülkeleri, Polonya, Çekya, Romanya, Hırvatistan, Bulgaristan gibi ülkelere yöneliyorlar. Otomotiv sektörü yatırımları ise Asya ve Kuzey Afrika ülkelerine kayıyor.
SANAYİCİ PARAYA KOLAY ULAŞAMIYOR!Ürün satarken minimum 90 gün vade ile satarken, hammadde temini peşin yapılıyor. Hammadde ürünlerinde size 2 saat süre tanınıyor ve sonra fiyat değişiyor. 30 yıllık şirket tecrübem var ancak ilk defa bir yıla bütçe yapmadan girdik. Bütçe yapabilmek için, kalemlerin öngörülebilir olması gerekiyor. Hükümetimiz zaman zaman sanayiciyi destekleyen açılımlar yapsa da kaynaklar yeterli değil. Sanayici paray kolay ulaşamıyor. Günün koşullarında hiçbir finans kurumu, sanayiciye uzun vade borç imkânı tanımıyor. Yeşil enerji konusunda NOSAB olarak çatılarımızda güneş enerji panellerini bu yıl içinde bitirmiş olacağız. Ekonomik tablo maalesef bu yönde olunca bölgedeki firmalarımız da artan enerji maliyetleri nedeniyle güneş enerji panellerine oldukça ilgililer.
İSTİHDAM VE CARİ AÇIĞIN ÇÖZÜMÜ SANAYİCİLERDE!NOSAB’da elektrik maliyetleri bir yıl öncesine göre yüzde 219 arttı. Doğalgaza baktığımızda ise yüzde 443’lük bir artış yaşanmış. Birçok üründe hammadde maliyetinin önüne enerji maliyeti geçmiş durumda. İstihdam ve cari açığın çözümü sanayicilerle olacak. Ancak bizim rekabet etmemiz engelleniyor. Artan enerji maliyetleri konutlara yansıtılmadığı için sanayiciye daha fazla yük binmiş oluyor. Konut ve sanayide kullanılan gazın metreküp fiyatı arasında yüzde 300’lük fark var.
Nilüfer Organize Sanayi Bölgesi’nde 22 bin kişi istihdam ediliyor, 320 fabrika bulunuyor. Bu devasa organize sanayi bölgesinin organizasyonunu nasıl sağlıyorsunuz?
17 yıllık tecrübenin sonucunda başkanlık görevine geldim. NOSAB’da benden önce başkanlık yapanların sayesinde en rahat dönemi yaşıyorum. Benden önce alt yapı çalışmaları ve bu çalışmaların projelendirilmesi işlemleri tamamlanmıştı. Ekip arkadaşlarım da son derece profesyonel kişilerdir. Sistem tıkır tıkır işliyor.
NOSAB’da 2022 yol haritanızda hangi projeler var Sayın Başkan?
Bizim alt yapımız 20 yıl önce tamamlandı. Doğal olarak da 20 yılda alt yapı eskiyor ve yetersiz kalıyor. Geçen yıl başlattığımız çalışmayla her sene bölgemizin bir bölümünün alt yapısı yenileniyor. An itibarıyla yağmur ve kanalizasyon alt yapısını düzenliyoruz. Ardından da su hatlarımızı yenileyeceğiz. En önemlisi de OSOS yani ‘Uzaktan Okuma Sistemi’ne geçerek ‘e-hizmet’ anlayışımızı yeniliyoruz. Bu kapsamda da elektrik ve doğalgaz sayaçlarımız yenileniyor. Manuel saat okuma 3 gün sürerken, şimdi anlık olarak tüketimi görebileceğiz. Sanayicilerimiz tüm hizmetlerini e-NOSAB üzerinde dijital olarak alabilecekler. NOSAB Akademi’yi kurduk ancak bu çalışmamızı pandemi biraz etkiledi.Son olarak NOSAB Akademi’de Eximbank Bursa Şube Müdürümüz, sanayicilerimize krediler hakkında bir brifing verdi.
İSTİHDAM OFİSİ AÇTIK!İstihdam Ofisimizi de açtık. Türkiye’de İŞKUR’dan sonra bu kapsamda bir ofisi Çerkezköy OSB’nin ardından 2’inci olarak NOSAB’ta hizmet verecek. Bunun için de NOSAB bünyesinde bir anonim şirket kuruldu. Şirket fiili olarak yılın ikinci yarısında aktif hale gelecek. Teknik Eğitim Merkezi açma konusunda ise bir alan sorunumuz var. Yüzde 100 dolmuş bir NOSAB’da arsa üretmeye çalışıyoruz. Bakanlıklar nezdinde yazışmalar sürüyor ve biz bu sorunu çözülebileceğine inanmak istiyoruz. İŞKUR’a yapılan tüm başvuruları kendi bölgemizde kabul edeceğiz.
BURSA’DA MAALESEF KAÇAK SANAYİLEŞMEYE GÖZ YUMULUYOR!Bir gerçeğe dikkat çekmek istiyorum; Türkiye’nin sanayi alanları binde 3… Gelişmiş ülkelerde ise bu oran yüzde 4 seviyelerinde. İtalya’da Torino tam anlamıyla bir sanayi kentidir. O kentin geçim kaynağı sanayidir. Örneğin Frankfurt, İstanbul gibi bir ticaret merkezidir. Marmara Bölgesi de Türkiye’de sanayinin yoğunlaştığı bir bölge. Tarımda kendi kendine yeten ülkeler arasındaydık ancak şuan ithalata mahkûm durumdayız. Bu durum iyi bir planlamayla düzeltilebilir. Sanayi deyince herkesin aklına OSB’ler geliyor. ‘Bursa sanayiye doydu, başka OSB istemiyoruz’ diyorlar. Bursa’da OSB alanlarının toplamının 2 katı büyüklüğünde, OSB arazileri dışında sanayi kuruluşları var. Öncelikle bütün sanayi hareketlerinin OSB’ler içerisinde olmasını zorunlu hale getirmek gerekiyor ve OSB alanlarının da büyümesi gerekli. Benim sanayicim metreküpüne 50 TL arıtma bedeli öderken, OSB dışındaki X sanayi kuruluşu ise sıfır bedel ödüyor. ‘Bir tarım arazisi nasıl alınır, oraya fabrika kurulur, elektrik ve diğer hatlar çekilebilir?’ Ben bunun nasıl yapıldığını bilmiyorum. Bursa’da maalesef kaçak sanayileşmeye göz yumuluyor. Gerekli önemler alınmıyor. ‘Bursa nüfusunun 3,5 milyona yaklaşılmasıyla trafiğe çıkamıyoruz’ gibi serzenişler duyuyoruz Bu tablo bile sanayiciye mal ediliyor.. Bu sanayicinin sorunu değil ki.
TASLAK DONDURUCUYA KONULDU!Peki kısa süre önce gündeme gelen OSB Yasa Taslağında son durum nedir?
Bu haliyle OSB Yasa Taslağı hiçbir OSB’nin kabul edebileceği bir yapıda değildir. Taslağa göre yatırımları bile Sanayi Bakanlığı’ndan izin alarak yapacaktık. Özel sektör için hız çok önemlidir. Hız sayesinde daha verimli oluyoruz. Türkiye’deki 356 OSB’nin de bu tasarıya karşı ‘hayır’ görüşü vardı. Taslak dondurucuya konuldu. Doğalgaz ve elektrik zamlarında da birlik beraberlik oluştu ancak sonuç alamıyoruz. Önceden ne kadar fatura ödediğimizi bilmiyorduk. Ancak şimdiler tüketim değerlerini günlük takip ediyoruz. Bu dönemde OSB yönetimleri olarak enerjisini kesmek zorunda kaldığımız firmalar oluyor. NOSAB Yönetimi ve firmalar ile karşılıklı özveriyle bu durumun altından kalkmaya çalışıyoruz.
BOŞ TENCERE İKTİDAR DEĞİŞTİRİR!Son seçimlerde CHP İl Başkanı adayıydınız. CHP İl Başkanlığı’nda kamuoyunda yaşanan gelişmelere kapalı bir yapı var. Genel olarak siyasetten yansıyan tabloyu ve CHP’ni İl düzeyindeki yönetim anlayışını nasıl değerlendiriyorsunuz ?
Siyaset zor bir iş. Rahmetli Süleyman Demirel’in dediği gibi; ‘Boş tencere iktidar değiştirir.’ Tencerenin boş olduğunu herkes biliyor ve bu durum ilerde bir dönüşümün habercisi. AK Parti iktidara 2001 krizinden sonra geldi. CHP İl Başkanı İsmet Karaca ile yarıştım, ancak yarışın galibi kendisi oldu. Yarışa ‘Ben hizmeti daha iyi yaparım’ diye çıkmıştım. Kararı, adaylar değil delegeler verdi. Delege sistemi, kanun değişmediği müddetçe böyle devam edeceksahaya indiremezdik. Şimdilerde ise İl Örgütü’nün her gün bir saha çalışması var.