Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, 10 Aralık İnsan Hakları Günü'nü kutlayarak, "Filistin'de işlenen soykırım, İnsan Hakları Beyannamesi'nde benimsenen ilkeler ile hedeflerin herkes için eşit ve adil şekilde tanınmadığını gözler önüne sermiştir. İnsanlık değerlerinin ve hukukun yok sayıldığı bu vahşet karşısında, uluslararası toplumun çifte standarttan uzaklaşarak ortak bir vicdan ve tavır sergilemesi elzemdir." ifadelerini kullandı.
Fidan, yaptığı yazılı açıklamada, vatandaşların ve tüm insanlık ailesinin 10 Aralık İnsan Hakları Günü'nü kutladı.
"Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin kabulünün ardından 76 yıl geçmiş olmasına rağmen, ne yazık ki dünyamız ağır ve sistematik insan hakları ihlallerine sahne olmaya devam ediyor." değerlendirmesinde bulunan Fidan, bu durumun küresel barış ve istikrar için endişe verici olduğunu kaydetti.
Fidan, dünya genelinde insan haklarının korunması ve geliştirilmesi yolunda çok ciddi mesafe kaydedilmesi gerektiğini vurgulayarak, "Filistin'de işlenen soykırım, İnsan Hakları Beyannamesi'nde benimsenen ilkeler ile hedeflerin herkes için eşit ve adil şekilde tanınmadığını gözler önüne sermiştir. İnsanlık değerlerinin ve hukukun yok sayıldığı bu vahşet karşısında, uluslararası toplumun çifte standarttan uzaklaşarak ortak bir vicdan ve tavır sergilemesi elzemdir." ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin, Filistin'de acil ve kalıcı ateşkesin sağlanmasına, insani yardımların kesintisiz şekilde Gazze'ye ulaştırılmasına, Filistin Devletinin tanınmasına ve iki devletli çözüm yolunda gerekli adımların atılmasına yönelik girişimlerine, uluslararası toplumun ilke ve vicdan sahibi üyeleriyle kararlılıkla devam edeceğinin altını çizen Fidan, "Türkiye ayrıca, dünya barışını ve istikrarını tehdit eden, ırkçılık, yabancı düşmanlığı ve İslam karşıtlığı başta olmak üzere, ayrımcılık ve nefret suçlarıyla mücadelede uluslararası girişimlere öncülük etmeyi sürdürecektir." değerlendirmesinde bulundu.
Fidan, evrensel değerlere dayalı, insan haklarının herkes için üstün tutulduğu, adalet ve barışın hüküm sürdüğü bir dünya dileğinde bulundu.