ABD'nin seçilmiş başkanı Donald Trump, tartışmalı Panama Kanalı çıkışının ardından Danimarka'ya bağlı özerk bölge Grönland'ın mülkiyeti ve kontrolünün "mutlak bir zorunluluk" olduğunu savundu.
Trump, geri verilmesini talep edebileceği Panama Kanalı'nın ABD bayraklı fotoğrafını paylaştı
Trump, tartışmalara neden olan Panama Kanalı yorumunun ardından Truth Social sosyal medya hesabında yapay zekayla hazırlanmış fotoğraf paylaştı.
Panama Kanalı'nda ABD bayrağının dalgalandığı fotoğrafı Trump, "ABD Kanalı'na hoş geldiniz." ifadesiyle yayınladı.
Trump, eski ABD Başkanı Jimmy Carter'ın, kanalın yönetimini Panama'ya devretmesini "hata" olarak tanımlayarak kanalın düzgün şekilde yönetilmemesi durumunda ABD'ye geri verilmesini talep edeceklerini söylemişti.
Panama Devlet Başkanı Mulino: "Panama Kanalı Panama'ya ait ve öyle kalacak"
Panama Devlet Başkanı Jose Raul Mulino, ABD'nin seçilmiş başkanı Donald Trump'ın Panama Kanalı'nın ABD'ye geri verilmesini talep edebileceğine yönelik sözlerine ilişkin, "Panama Kanalı Panama'ya ait ve öyle kalacak." dedi.
Mulino, Trump'ın, Panama'yı kanalın kullanımı için aşırı yüksek ücret talep etmekle suçladığı ve kanalın düzgün şekilde yönetilmediği takdirde ABD'ye geri verilmesini isteyebileceği yönündeki sözlerine yanıt verdi.
Devlet Başkanı Mulino, "Vatandaşlarım, başkan olarak şunu kesin bir dille ifade etmek isterim ki, Panama Kanalı ve ona bağlı tüm alanlar, her metrekaresiyle Panama'ya aittir. Ülkemizin egemenliği ve bağımsızlığı pazarlık konusu değildir. Panama Kanalı Panama'ya ait ve öyle kalacak." ifadesini kullandı.
Kanalın, açık kurallar çerçevesinde işletildiğini vurgulayan Mulino, bakım ve yönetim süreçlerinin güvenli, sürdürülebilir ve profesyonelce yürütüldüğünü belirtti.
Mulino, "Tarifeler keyfi bir şekilde belirlenmez. Bu ücretler, piyasa koşulları, uluslararası rekabet, işletme maliyetleri ve kanalın bakım ve modernizasyon ihtiyaçları göz önünde bulundurularak kamuya açık bir şekilde belirlenmektedir." diye konuştu.
Mulino, Panama Kanalı'nın doğrudan ya da dolaylı olarak Çin, Avrupa Birliği, ABD veya başka herhangi bir güç tarafından kontrol edilmediğinin altını çizdi.
Panama'nın tüm uluslara saygı duyduğunu vurgulayan Mulino, şöyle devam etti:
"Panama diğer uluslara saygı duyuyor ve aynı saygının bize de gösterilmesini talep ediyor. Bir Panamalı olarak, bu gerçeği yanlış yansıtan her türlü söylemi şiddetle reddediyorum. Kanal, ulusumuzun devredilemez bir mirasıdır. Anayasa ve Tarafsızlık Antlaşması'nda belirtildiği üzere, kanalın tüm ulusların gemilerine barışçıl ve kesintisiz geçişi garanti edilerek Panamalıların elinde kalacağı teminat altına alınmıştır." değerlendirmesinde bulundu.
"Bu mesele asla pazarlık konusu olamaz"
Trump yönetimiyle iyi ilişkiler kurmak istediklerini ifade eden Mulino, "Yasa dışı göç, uyuşturucu kaçakçılığı ve organize suç gibi öncelikli konularımız var. Diyaloğa her zaman açık bir ülkeyiz. Ancak, vatan her şeyden önce gelir ve bu mesele asla pazarlık konusu olamaz." dedi.
ABD tarafından 1914 yılında inşa edilen Panama Kanalı, 7 Eylül 1977'de Washington'da dönemin Panama lideri Omar Torrijos ve ABD Başkanı Jimmy Carter tarafından imzalanan Torrijos-Carter Antlaşmaları kapsamında, 31 Aralık 1999'da Panama'ya devredilmişti.
Trump, Grönland'ın kontrolüne sahip olmanın "mutlak bir zorunluluk" olduğunu düşünüyor
ABD'nin seçilmiş başkanı Donald Trump, Danimarka'ya bağlı özerk bölge Grönland'ın mülkiyeti ve kontrolünün "mutlak bir zorunluluk" olduğunu savundu.
(2019 yılında Donald Trump, satın almak istediği Grönland'la ilgili Twitter mesajında adanın ortasına bir "Trump Tower" fotoğrafı kondurarak "Söz veriyorum bunu Grönland'a yapmayacağım" demişti)
Trump, Truth Social hesabından ABD'nin Kopenhag Büyükelçisi olarak PayPal'ın kurucu ortağı Ken Howery'yi seçtiğini duyurduğu paylaşımda, Grönland'ın ABD kontrolünde olması gerektiğine ilişkin söylemini tekrarladı.
Seçilmiş başkan Trump, paylaşımında, "Ulusal güvenlik ve dünya genelinde özgürlük için ABD, Grönland'ın mülkiyeti ve kontrolünün mutlak bir zorunluluk olduğunu düşünüyor." ifadesine yer verdi.
Grönland, 1979'da Danimarka'dan özerkliğini elde etmesine rağmen dışişleri, güvenlik ve mali konularda hala bu ülkeye bağlı.
Eski ABD Başkanı Harry Truman, 1946'da, zengin uranyum, altın, petrol ve gaz rezervlerine sahip Grönland'ı satın almak için Danimarka'ya 100 milyon dolarlık altın teklif etmişti.
Bu tekliften 73 yıl sonra dönemin başkanı Trump, Grönland'ı satın almak istediklerini belirtmiş, konu Danimarka ile ABD arasında kısa süreli diplomatik krize neden olmuştu.
"SATILIK DEĞİLİZ"
Grönland Başbakanı Mute Egede, Trump’a yanıt vererek Grönland'ın satılık olmadığını söyledi ve “Grönland bizimdir. Satılık değiliz ve asla olmayacağız.” dedi.
2019 yılında da Trump'ın adayı satın almak istediğine ilişkin haberler çıkmış, aynı şekilde tepki gösterilerek "satılık değiliz" yanıtı verilmişti. Trump ise, planlanan Danimarka ziyaretini iptal etmişti.