Bursa'nın Orhangazi ilçesinde 3 eğitim sendikasına bağlı üyeler, 11.54'lük zammı protesto etmek için bir araya geldiler. Cumhuriyet alanında yapılan ortak basın açıklamasında, eğitim çalışanlarına verilen zam miktarının kabul edilmediği ifade edilirken, öğretmenler burada attıkları sloganlar ile 'Ne TÜİK'in sahte enflasyon rakamını ne de iktidarın sadaka zammını kabul etmiyoruz' dediler.
FATİH MISIR / BURSADA BUGÜN
Memur maaşlarına yapılan zam oranının beklentilerin altında kaldığı gerekçesi ile Türkiye'nin birçok noktasında memurlar çeşitli eylemler gerçekleştirdi.
Orhangazi ilçesinde ise Cumhuriyet alanında toplanan Hürriyetçi Eğitim - SEN, Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası ile Eğitim - Sen, üyeleri tarafından memur maaşlarına yapılan 11.54'lük zam oranına tepki amacıyla basın açıklaması yapıldı.
3 sendika tarafından yapılan ortak basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi;
"Bir tarafta emekliler açlık sınırının yarısına yakın bir ücret alırken, diğer taraftan ev kiraları emekli maaşlarının çok üzerindedir. Bir tarafta pazarda markette ucuz ürün arama derdinde olan halk varken, diğer tarafta sermaye sahiplerine verilen ihaleler, imtiyazlar, yolcu garantili havaalanları, otoyollar, köprüler ve hasta garantili hastaneler.
Bir tarafta depremde, maden ocaklarında, tedbirsizlikten hayatını kaybeden yüzbinler varken, diğer tarafta Kur Korumalı Mevduat ile sermayeye aktarılan milyar dolarlar. Bir tarafta talan edilen/yakılan ormanlar, siyanürle zehirlenen toprak/su, havayı zehirleyen fabrikalar, diğer yanda bu kötülükleri yapabilmeleri için teşvik alan yerli ve yabancı holdingler.
Değerli arkadaşlar, ülke nüfusunun %95 i açlık ve yoksulluk sınırının altında çalışırken diğer yandan parasının hesabını bilmeden hayatını lüks bir şekilde yaşayan % 5 lik bir kesim vardır. Parasızlıktan üniversite okuyamayan gençlerimiz varken, her altı ayda bir vergi borcu silinen patronların olması adil paylaşımın olmadığının en net açıklamasıdır.
Okula aç gelen ve sağlıklı beslenemeyen öğrenciler varken, kayıt ücretleri milyonları bulan özel okulların olması en büyük çelişki değil midir? Kaliteli ve zamanında sağlık hizmeti alamayan vatandaşlarımızın sayısı herhalde ülke nüfusumuzun yarısından fazladır. Sağlık sorunumuz olduğunda ne acıdır ki bir an önce tedavi olabilmek için özel sağlık kuruluşlarına gitmek zorunda kalmakta ve fahiş fiyatlar ödemekteyiz.
Ev sahibi olmanın hayal olduğu günümüzde en temel sorunların başında barınma sorunu gelmektedir. Bütçenin eşit bir şekilde çalışanlara hak ettikleri şekilde dağıtılmasını ve sermayeye peşkeş çekilmemesini istiyoruz. Buradan son sözümüzde bu ekonomik tabloya ve verilen sefalet zammına ses çıkaramayan diğer sendikalara olsun."